Bazıları suya yakın yerde daha iyi düşünüleceğini söyler. | Open Subtitles | البعض يظن نفسه يفكر بشكل أوضح بقرب الماء |
Tel örgülerin orada bir sıkıntı var. Denize yakın yerde. | Open Subtitles | لديك مشكلة لدى خط السياج بقرب الماء. |
Tel örgülerin orada bir sıkıntı var. Denize yakın yerde. | Open Subtitles | لديك مشكلة لدى خط السياج بقرب الماء. |
Ya da takmış. Biliyorsun, kızkardeşim Henderson'da Wallaces'lara yakın yerde otururdu. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أختي عاشتْ قُرْب عائلة والاس خارج في هيندرسن. |
Şimdi, bunların çoğu zanlının Sunrise Manor'daki evine yakın yerde. | Open Subtitles | الآن، أكثر كَانتْ حول البيتِ إمتلكَ في ضيعة شروقِ الشمس الإقطاعيةِ. هذه كَانتْ قُرْب , uh, له |
Bunlar da ona yakındı, ıh, kardeşinin yeri, ve bir kaçtane de kızkardeşine yakın yerde. | Open Subtitles | مكان الأَخِّ، وبضعة قُرْب مكانِ أختِه. |