| Binbaşının yakaladığı adamın kimliğini öğrendik. | Open Subtitles | لقد عرفنا هويّة الرجل الذي قبضت عليه الرائدة. |
| Daha yeni şu güya yakaladığı banka soyguncusundan 20,000 dolar ödül aldı. | Open Subtitles | لقد أخذت 20 ألف دولار مكافأة, بعد أن قبضت على مجرم البنك هذا |
| Bu kitapta Sloane'un Jamaika'da yakaladığı şeylerden bazılarının çizimleri var. | Open Subtitles | بهذا الكتاب رسوم إيضاحية لبعض مما أمسك به سلون بچامايكا |
| Daisy'nin yakaladığı adam hakkında ne biliyoruz? | Open Subtitles | اصحبوه فقط إلى منزل آمن ما الذي نعرفه بخصوص ذلك الرجل الذي أمسك به ديزي ؟ |
| Bu, güvenlik kamerasının olay yerinden ayrılırken yakaladığı araba. | Open Subtitles | إنها نفس السيّارة، والتي إلتقطتها كاميرا المراقبة في مسرح الجريمة |
| Görünen o ki, Destiny'nin yakaladığı enerji sinyali... | Open Subtitles | تبين أن تلك الطاقة (التي إلتقطتها (دستني |
| Onun ölmesini istemeyen yakaladığı bir kişi bile yoktur. | Open Subtitles | ما من رجل قبض عليه إلا ويُريده ميتاً |
| Belki de onunla daha farklı bir ilişki istedin ve tüm planların, seni kopya çekerken yakaladığı için suya düştü. | Open Subtitles | ربما رأيت علاقتك معها كشيء أكثر وكلهم ذهبوا للجنوب حين قبضت عليك تغش |
| Polisin nihayet şüpheliyi yakaladığı bilgisini alıyoruz. | Open Subtitles | علمنا لتونا أن الشرطة قد قبضت على المشتبه به أخيراً |
| Amanda'nın bizi burada yakaladığı ilk zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | انها مختلفة جداً أوه، هل تذكرين أول مرة قبضت فيها أماندا علينا هنا؟ |
| İnanç militanları onunla Margaery'i yakaladığı zaman ben ne yaptım? | Open Subtitles | عندما قبضت عليها الميلشيات الدينية هي و(مارجيري) ماذا فعلت؟ |
| Serserilerin yakaladığı şu zenci öldü mü? | Open Subtitles | - ذلك الزنجي الذي أمسك به الهمجيون - هل قتلوه؟ |
| Anıl'ın yakaladığı Gözcü. | Open Subtitles | المُلاحظ الذي أمسك به (أنيل). |
| Robertson'ın bilgisayarı üzerinden kalkandaki imlerin yakaladığı bir hareket var mı diye bakmak için Immersion sunucusuna ulaştım. | Open Subtitles | ولجتُ خادم (إيميرشن) عبر حاسوب (روبرتسن) لأرى إن كانت هناك بيانات إلتقطتها العلامات على الدرع. |
| Evet ve CIA'yin yakaladığı, ABD'ye yapılacak saldırı bilgisi de Johannessen'a bağlandı. | Open Subtitles | أجل، والمحادثات التي إلتقطتها الإستخبارات المركزية حول الهجوم الوشيك على (الولايات المتحدة)... مصدرها أيضاً من (جوهانيسن). |
| Mundt diğerlerini yakaladığı gibi onu da yakalamış olabilir. | Open Subtitles | ربما قبض عليه " (مندت)" كما يفعل مع الآخرين. |
| Duane Corey. Vurulma olayından sonra güvenliğin yakaladığı kişi. | Open Subtitles | على (دوان كوري) ، ذلك الرّجل الّذي قبض عليه الأمن بعد إطلاق النّار. |