| "...ama yine de çok yaklaşırsam ateşinin beni tüketmesinden korkuyorum." | Open Subtitles | و مع ذلك أخشى ان اقتربت كثيرا فسوف تحرقني النار |
| Yüzünü görecek kadar yaklaşırsam, suratına ateş edecek kadar yaklaştım demektir. | Open Subtitles | لو اقترب بما يكفي لرؤيتي فأكون قد اقتربت بما يكفي لأقتله |
| Ve eğer ona çok yaklaşırsam, diğer bütün varlıklar gibi, korkuyor. | TED | وإذا اقتربت منه، فإنه يخاف مثل أي مخلوق آخر. |
| Sanki, nasıI desem, sanki iblisin karıştığı herhangi bir şeye ne kadar çok yaklaşırsam imgeler de o kadar güçleniyor. | Open Subtitles | لا أدري كلما إقتربت لأي شئ يخص هذا الكائن الشيطاني كلما قويت هذه الرؤى |
| Sonra kız, yanına yaklaşırsam şişeyi kırıp bana sokacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت لو إقتربت منها، ستكسر الزجاجة وتجرحني |
| Eğer çok yaklaşırsam, yanardım. | Open Subtitles | ولو اقتربتُ منها، كنتُ أشعرُ بحرقة في جلدي |
| Woody, sana 2 metre yaklaşırsam, ağzıma yüzüme sıçacağını söyledi. | Open Subtitles | وودي قال اذا اقتربت منك خمسة أقدام سيضربني |
| Seni şimdi öpebilirdim yaklaşırsam iki gözümü oyup gırtlağımı sıkmandan korkmasaydım. | Open Subtitles | إن لم أكن أخشى أن تقتلعوا عيناي وتأخذي لقمة من قصبتي الهوائية لو اقتربت أكثر |
| - Sadece konuş. Eğer dil bölümüne çok yaklaşırsam söyle bana tamam mı? | Open Subtitles | واذا اقتربت من مجال النطق لديك, سوف تكون انت الشخص الذي سوف يعلمني, حسنا؟ |
| Kulağa çılgınca gelebilir ama ona ne kadar çok yaklaşırsam onun o kadar uzaklaştığını görüyorum. | Open Subtitles | هذا جنوني، لكني كلما اقتربت منه أكثر... أشعر أنه سيختفي... |
| Daha fazla yaklaşırsam beni vuracağını söyledi. | Open Subtitles | يقول أنه سيطلق النار إن اقتربت أكثر |
| Bir de GPS var, eğer onun yanına 10 metreden fazla yaklaşırsam güm. | Open Subtitles | واصبح لدى جى بى اس لو اقتربت 100 لها |
| İçişleri o adama 30 metreden fazla yaklaşırsam uzaklaştırma alacağımı söyledi. | Open Subtitles | (الشؤون الداخلية) أعلمتني أنني لو اقتربت 100 قدم من ذلك الرجل، سيتم إيقافي عن العمل |
| İçişleri o adama 30 metreden fazla yaklaşırsam uzaklaştırma alacağımı söyledi. | Open Subtitles | (الشؤون الداخلية) أعلمتني أنني لو اقتربت 100 قدم من ذلك الرجل، سيتم إيقافي عن العمل |
| Sonra kız, yanına yaklaşırsam şişeyi kırıp bana sokacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت لو إقتربت منها، ستكسر الزجاجة وتجرحني |
| Biraz daha yaklaşırsam daha iyi görebilirim. | Open Subtitles | ، لكنه يبدو متماسكا . لو إقتربت |
| Ama genç efendim, yaklaşırsam öldürüleceksiniz. | Open Subtitles | لكن سيدي الصغير، إذا اقتربتُ ستُقتل |