| Bütün birimler, bütün birimler 42 nolu araç şüpheli tarafından alıkonmuş, fazla yaklaşmayın. | Open Subtitles | كل الوحدات ، كل الوحدات السيارة رقم 42 اختطفها المشتبه به لا تقتربوا |
| O köpeğe yaklaşmayın. Ölüsü de canlısı kadar tehlikeli. | Open Subtitles | لا تقتربوا من هذا الكلب انه خطير وهو ميت كما لو كان حياً |
| O köpeğe yaklaşmayın. Ölüsü de canlısı kadar tehlikeli. | Open Subtitles | لا تقتربوا من هذا الكلب انه خطير وهو ميت كما لو كان حياً |
| Hayır, hayır, yanıma yaklaşmayın. Kimsenin incinmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا، لا، لا تقترب منّي لا أريد لأحد أن يتأذى |
| Eğer yaralı bir mahkum görürseniz, ona korumanız olmadan yaklaşmayın. | Open Subtitles | إذا رأيت سجين مجروح, لا تقترب منه دون حماية. |
| Uzak durun, yaklaşmayın. | Open Subtitles | حسناً , تراجعوا للخلف ابقوا في الخلف |
| Argostoli'ye yaklaşmayın. Antisamos Sahili'nden uzak durun. | Open Subtitles | لا تقتربي من أرجوستلي وإبقي بعيدا عن شاطئ |
| Çok yaklaşmayın... ama gözlerinizi de onun üzerinden ayırmayın. | Open Subtitles | .. لا تقتربوا منه كثيراً و لكن لا تزيحو ناظركم عنه |
| Sakın kendi başınıza yakalamaya kalkmayın. Yanına yaklaşmayın. | Open Subtitles | رجاء ً, لا تحاولوا الإمساك به, لا تقتربوا منه حتى |
| Tekrar ediyorum, eğer maymunu görürseniz... yanına yaklaşmayın. | Open Subtitles | أكرر, إذا رأيتم هذا القرد, لا تقتربوا منه |
| Ben size yaklaşmayın dedim, ne zaman gitmenizi söyledim ha, adi herifler! | Open Subtitles | قلت لا تقتربوا أكثر , متى قلت اغربوا بعيداً ياملاعين ؟ |
| Ona yaklaşmayın. Ne yapacağı belli olmaz. Sorusu olan var mı? | Open Subtitles | لا تقتربوا منها إنها عنيفة , و غيرمأمونة العواقب أية أسئلة أخرى ؟ |
| Hedefi gözünüzden ayırmayın ama kesinlikle yaklaşmayın. | Open Subtitles | إلي كل الوحدات. حافظوا علي المراقبة البصرية. لا تقتربوا تحت أي ظرف من الظروف. |
| Evet, şu andan itibaren 10 dakika boyunca gaz borularının yanına yaklaşmayın. | Open Subtitles | أجل على بعد 10 دقائق لا تقترب من أنبوب غاز |
| - Durun. Fazla yaklaşmayın. Herkes geri çekilsin. | Open Subtitles | لا تقترب منه كثيرا , فقط فليتراجع الجميع |
| yaklaşmayın sakın. Dehliz'e bile girmeyin. | Open Subtitles | لا تقترب منهم، ولا تدخل الدير حتى، فقط أخبرني |
| - Daha fazla yaklaşmayın. - Sakin ol tatlım. | Open Subtitles | ـ لا تقترب أكثر من ذلك ـ لابأس يا عزيزتي ، الأمور على ما يٌرام |
| yaklaşmayın. Gıdıklandığımda kakamı yaparım. | Open Subtitles | تراجعوا , أنا أتغوط عندما أُدغدغ |
| - Chuck! - Durun, durun, yaklaşmayın! | Open Subtitles | ْ ( تشوك ) ْ - انتظرو , انتظرو , تراجعوا |
| Ona yaklaşmayın. Tekrarlıyorum, ona yaklaşmayın. | Open Subtitles | لا تقتربوا منه أكرر , يجب أن لا تقتربي منه |
| Daha fazla yaklaşmayın. Homer işaret verene kadar orada bekleyin. | Open Subtitles | لاتقتربوا اكثر انتظروا عندكم حتى نحصل على خبر من (هومر) |
| Buraya gelin çocuklar. Arabalara çok yaklaşmayın. | Open Subtitles | تعالا الاّن ولا تقتربا كثيرا من السيارات |
| Ne olursa olsun yanlarına yaklaşmayın. Ne yapacakları belli olmuyor. | Open Subtitles | يجب عليك تجنب الاقتراب من جميع السواحل فلا يمكن التنبؤ بما سيحدث فيها نهائيا. |
| Çok yaklaşmayın. Uzaklaşmayın. | Open Subtitles | لا تقتربوا أكثر من اللازم ولا تبتعدوا أكثر من اللازم |
| Evlerine yaklaşmayın, onları artık taciz etmeyin. | Open Subtitles | أريدك أن تبتعدِ عن منزلهم وتتوقفِ عن تعذيبهم |