Ram ve Rajadiler heykeli yakmak için sabırsızlanıyorlar, Bhavani kardeş. | Open Subtitles | رام ومعه الراجاديون .. متشوقين جدا لحرق التمثال يا بهفاني |
Cesetleri yakmak için hevesliyse, neden güneş batımını bekliyoruz? | Open Subtitles | إن كان متلهفاً هكذا لحرق الجثث فلمَ سننتظر حتى المغيب؟ |
Altı yıldır burada yaşıyorum, seni sadece püro yakmak için ocağı açtığını görürdüm. | Open Subtitles | ,طوال الستّ سنوات التي عشتُها هنا لم أركَ تستخدم الفرن إلا لإشعال سيجار |
Ancak, bunları bisiklet lambalarını yakmak için kullanılan Avrupa'da bulabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تجدهم في أوروبا رغم ذلك، حيث يتم أستخدامهم لإشعال .مصابيح الدراجات |
...biri telefonu açmak için, biri de sabit diski yakmak için. | Open Subtitles | واحدة لفتح الهاتف والأخرى لإحراق الذاكرة |
Belgeleri yok ediyor. Parçalara ayırıp hepsini yakmak için paketliyor. | Open Subtitles | لقد كان يدمر الوثائق ويمزقهم ويضعهم في أكياس معدة للحرق |
Ateş yakmak için biraz çalı çırpı toplayacağım. | Open Subtitles | سوف أحضر بعض العصي لأشعل ناراً |
Gözlerini yakmak için hasta aklınızda ne olduğunu bilmek isterdim. | Open Subtitles | ما الذي حرّكك بعقلك المريض لتحرق أعينهنّ؟ |
Katil onlardan birini yakmak için yolunu değiştirmiş... sizinkini. | Open Subtitles | القاتل شق طريقه الى هناك ليحرق ملف واحد، ملفك |
Kurallarına uymayan insanları diri diri yakmak için bunları kullanıyorlar... | Open Subtitles | يستخدمون هذه لحرق الناس الذين ليسوا تحت حكمهم وهم على قيد الحياة. |
Yani arabayı yakmak için herhangi bir sebep yok, değil mi? | Open Subtitles | لذا لن يكون هناك سبب لحرق السيارة، صحيح؟ |
Millet hâlâ bana ekinlerini yakmak için gelmiş bir kuzeyli gözüyle bakıyor. | Open Subtitles | ما يزال ينظر لي الناس مثل جنوبي همجي قادم لحرق محاصيلهم |
Bu yükseklikte hiç ağaç yoktur ve bu yüzden ölülerini yakmak için odun da bulamazlar. | Open Subtitles | ، وعند هذا الارتفاع لا تنمو الاشجار لِذا ليس هناك خشب لحرق جُثث الموتى |
Kalori yakmak için güzel bir yöntem derdim. | Open Subtitles | كنت أعتبرها أفضل طريقة لحرق السعرات الحرارية |
Eğer kokuyu merak ediyorsan kurtuluş ordunu benzine yatırdım ve bir kibrit yakmak için yanıp tutuşuyorum. | Open Subtitles | إن كنت تتسائل بشأن الرائحة، بللت جيش الخلاص خاصّتك بالبنزين وإنّي أتحرّق لإشعال عود ثقاب. |
İşte, ölü yakmak için odun kömürü. | Open Subtitles | ... هذا هو و الفحم لإشعال النار بما أنها طفلة صغيرة تأكد أن تضع جثتها في تابوت |
Mumunu yakmak için bunları burada saklıyorum. | Open Subtitles | فأنا أحتفظ بهذا هنا لإشعال شمعتك |
Köprüleri birlikte yakmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ليس بوسعي الإنتظار لإحراق بعض الجسور معك. |
Bu binayı yakmak için her şeyi yaptılar çünkü burası devrimin ana merkeziydi. | Open Subtitles | لقد فعلوا كلّ شيء لإحراق هذا المبنى كلّيا . لأنه كان المقرّ الرئيسي للثورة |
Mayını patlatmadan TNT'sini yakmak için... alüminyum, baryum nitrat ve PVC kullanılıyor. | Open Subtitles | " يستعمل " الألمونيوم , ونترات الباريوم , كلوريد البوليفين لإحراق مادة " تي إن تي " للغم بدون نسفها |
Böylece yangına, oturma odasını yakmak için gerekli olan oksijeni sağladı. | Open Subtitles | اذا هو من اعطى النيران الاوكسجين الازم لاحراق غرفة المعيشة |
Üçüncü kural, her öğrenci şenlik ateşinde yakmak için iki tane kitap getirmek zorunda. | Open Subtitles | ،القاعدة الثالثة كلُّ طالبٍ لابد من أن يجلب كتابين لحرقهم .بالموقد |
Gücünü düşen sudan olan kocaman mıknatıslar 750.000 ampulü yakmak için yeterli elektrik üretiyor. | Open Subtitles | مغناطيسات عملاقة تديرها قوة الشلالات مولدة كهرباء تكفي لإضاءة ثلاثة أرباع مليون مصباح كهربي |