Birçok insan benim yalanım sayesinde ölümden kurtuldu. | Open Subtitles | مزيد من الناس نجوا ولم يموتوا بفضل كذبتي. |
Benim yalanım 48 şehirde suç teşkil etmiyor. | Open Subtitles | كذبتي لا تجعل احدنا مجرم في 48 ولاية |
Benim yalanım artık doğru. | Open Subtitles | . أترين كذبتي أصبحت الحقيقة الآن |
Uzun süre bekledikçe, yalanım büyüyor. | Open Subtitles | كلما طال انتظاري كلما كبرت كذبتي |
Hayır, sadece yalanım üzerinde pratik yapıyordum. | Open Subtitles | أوه - gee، أَنا -- لا، أنا مُجَرَّد يُزاولُ كذبي. |
Benim yalanım yüzünden hayatı kurtulup, ameliyattan sonra uyanabilirse, bununla yaşayabilirim, Dr. Bailey. | Open Subtitles | لو أنها استيقظت بعد الجراحة لأن , كذبتي أنقذت حياتها (فلا مانع عندي أيتها الطبيبة (بايلي |
Benim yalanım, sen Haskell'le konuşmazken bir yalandı. | Open Subtitles | أجل ، كذبتي كانت كذبة لأنك (لم تكوني تتحدثين مع (هاسكل |
yalanım ortaya çıktı. | Open Subtitles | واُكتشف حقيقة كذبتي الصغيرة |
- Benim yalanım değildi. | Open Subtitles | - ليست كذبتي - صحيح |
Benim yalanım. | Open Subtitles | كذبتي |
Benim yalanım yüzünden... | Open Subtitles | بسبب كذبتي |
Peder, yalanım ve kederim bana acı veriyor. | Open Subtitles | أنت تعرف كذبي وكل عذابي. |