Burada, tam karşımda. Ne yaptığını görebiliyorum. yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | انها هنا امامي , استطيع ان ارى ما الذي تفعله توقف عن الكذب |
Olay yerinde olduğunu söyleyen bir tanığımız var. - O yüzden yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | لدينا شاهد عيانٍ أثبتَ وجودكَ في المكان لذا رجاءً توقف عن الكذب |
yalan söylemeyi bırak, bundan pişmanlık duyacaksın. | Open Subtitles | توقف عن الكذب أو سوف تأسف على هذا. |
Tamam, yalan söylemeyi bırak artık. Burada ne olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، توقفي عن الكذب أنتِ تعرفين ما حدث هنا |
- Neden bahsettiğini bilmiyorum. - yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | ـ أنا لا أعرف ما تتكلم عنه ـ توقفي عن الكذب |
Kendine yalan söylemeyi bırak! | Open Subtitles | كفاك كذبًا على نفسك! |
Kendine yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | كفاك كذبًا على نفسك! |
yalan söylemeyi bırak! | Open Subtitles | وجعلت الأمر يبدو وكأنه حادثة توقفي عن الكذب علي! |
Öyleyse yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | إذاً توقف عن الكذب |
yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | توقف عن الكذب علي |
Nick kendine yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | توقف عن الكذب على نفسك نيك |
yalan söylemeyi bırak, saçmalık bu. | Open Subtitles | توقف عن الكذب, هذا هراء |
yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | توقف عن الكذب عليّ |
yalan söylemeyi bırak artık. | Open Subtitles | توقف عن الكذب يا صديقي. |
- Neden bahsettiğini bilmiyorum. - yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | ـ أنا لا أعرف ما تتكلم عنه ـ توقفي عن الكذب |
yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | إذاً توقفي عن الكذب عليّ. |
Bana yalan söylemeyi bırak! | Open Subtitles | . توقفي عن الكذب |
Kendine yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | كفاك كذبًا على نفسك! |
Kendine yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | كفاك كذبًا على نفسك! |
Kendine yalan söylemeyi bırak! | Open Subtitles | كفاك كذبًا على نفسك! |