Biliyorum biraz garip ama o, hayatımın büyük bir parçasıydı bilmiyorum, sanki yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | أن أعرف أنها كانت غريبة نوعا ما و لكنها كانت جزءا كبيرا من حياتي أنا لا أعرف أنا أشعر بالوحدة |
Sen yanımdayken bile yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | أتعلم شيئاً؟ حتى أنت بجواري, أشعر بالوحدة |
Yani, beni önemseyen arkadaşlarım var, ama bazen kendimi çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | أعني، لديّ أصدقاء وأناس يهتمّون لأمري ولكنّي أشعر بالوحدة أحياناً |
"Kendimi yalnız hissediyorum, bu yüzden ne yaptığını görmeye geldim." | Open Subtitles | لقد شعرت بالوحدة ولذا, حضرت الى هنا لأرى كيف تتعايشين هنا |
hogwarts a geldiğimden beri ilk kez bu kadar yalnız hissediyorum beni anlıyacağını biliyorum" | Open Subtitles | احتقار , كنت عائدا لهوجوورتس , و اشعر بالوحدة اكثر مما يبدو انا اعرفك لكن كل الناس سوف تفهم |
Bu yüzden çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | لذا فأنا أشعر بأنني وحيدة في الوقت الحالي |
Ayrıca otelde çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | وأشعر بالوحدة الشديدة في الفندق |
Sanırım kendimi biraz yalnız hissediyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | أعتقد فقط أنني كنت أشعر بالوحدة قليلا أنت تعلم |
- Selam, kusura bakma rahatsız ediyorum. Çok yalnız hissediyorum ve başka kimi arayacağımı bilemedim. | Open Subtitles | أعتذر على إزعاجك أشعر بالوحدة ولم أعرف بمن أتصل |
Kendimi bu evrende yalnız hissediyorum Steve olmasa. | Open Subtitles | أشعر بالوحدة في هذا الكون, .ماعدا من ستيف |
İki yüzlü bir insan gibi kendimi çok yalnız hissediyorum. Sen ne anlarsın ki. | Open Subtitles | أشعر بالوحدة كأنني منافق أنت لا تمتلك أدنى فكرة عن الوضع هناك |
Ama bazen gerçekten yalnız hissediyorum. | TED | لكني في بعض الأوقات أشعر بالوحدة حقا. |
Bu şehirde kendimi çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بالوحدة في تلك المدينة |
Aklıma komutanım geldikçe kendimi çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالوحدة عندما أفكر برئيسي |
Ama şimdi ilk defa olarak, kendimi yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | "ولكن الآن، وللمرة الأولى.." "أشعر بالوحدة" |
Çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالوحدة الشديدة، هلاّ يقتلني أحد |
"Çoğu zaman Gen-1'de kendimi yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | " أشعر بالوحدة في شركة "جين1" معظم الوقت " |
Bazen o kadar yalnız hissediyorum ki uyuşana kadar sol elimin üzerinde oturuyorum ve sonra sağ elimi tutup, başkasıyla el ele tutuşuyormuşum gibi yapıyorum. | Open Subtitles | أحيانًا أشعر بالوحدة الشديدة، أجلس على يدي اليسرى حتى تصاب بالخدر وبعدها أضعها في اليد اليمنى وأتظاهر أني أضم يدي مع شخصٌ آخر |
İnan bana, ne kadar çok biriktirirsem, o kadar yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | صدقيني، كلماكثرعدد الناس، كلما شعرت بالوحدة أكثر |
Bazen o kadar yalnız hissediyorum ki hangi günde olduğumuzu ve ismimi bile unutuyorum. | Open Subtitles | في بعض الأوقات اشعر بالوحدة, انسي ما هو اليوم و كيف اكتب اسمي |
Bilmiyorum. Evde kendimi çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنني وحيدة جداً في منزلي. |
Ve kendimi çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | وأشعر بالوحدة الشديدة. |
Ama bazen, sen burada yanımda yatarken bile... kendimi yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك أحيانا و أنت هنا نائمة بجانبي أشعر بوحدة شديدة |
Peder, çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | ايها الاب اشعر بوحدة شديدة |