"yalnızlıktan" - Traduction Turc en Arabe

    • الوحدة
        
    • الشعور بالوحدة
        
    • العزلة
        
    yalnızlıktan, sokaklardaki çukurların doldurulmasına, alkolizme kadar Ve Rajasthan'da 32 çocuk 16 çocuk evliliğini durdurdu. TED مباشرة من الوحدة الى ردم الحفر في الشارع, لإدمان الكحول, و 32 طفل اوقفوا 16 من زواجات الأطفال في راجاستان.
    Ama zekice bir fikrim olsaydı, yalnızlıktan ölürdü. Open Subtitles لكن لو كانت لدي أفكار عبقري فقد أموت من الوحدة
    Sebebini bilmiyorum, neden... yalnızlıktan mıydı... Open Subtitles و لا أعلم السبب لا أعلم إن كان بسبب الوحدة
    Onları yalnızlıktan kurtarıyorsun. Open Subtitles لكن هذه ليست القضية أنت تنقذهم من الوحدة
    yalnızlıktan daha iyi yolumdan alıkoyuyor Open Subtitles منذ أن أتى موسم الوحدة هذا كل الطرق أصبحت بعيدة
    yalnızlıktan öldü. yalnızlıktan ve kuduzdan. Seni niye buraya getirdiğimi anladın mı, Simpson? Open Subtitles الوحدة وداء الكلب، هل ترى لم أحضرتك هنا سيمبسون؟
    yalnızlıktan kurtulmanın en kestirme yolu birilerinin arkadaşlığıdır. Open Subtitles الطريقة الواضحة للقضاء على الوحدة هي المشاركة مع الاخرين
    Çaresizce her yerde aşkı ararız ve 2 yıllık yalnızlıktan sonra, bulduğumuzda bu seferkinin "O" olduğuna emin oluruz. Open Subtitles فأبحث في كل مكان وبعد سنتين من الوحدة وعندها تجدي حبك الجديد وتقولي هذه المرة هي المرة التي سنكون بها مع بعضنا
    İyi ki de yok. Yoksa yalnızlıktan ölmüş olurdu. Open Subtitles امل ان لايكون ذلك بسبب الوحدة هي سوف تموت
    Gel çabuk. yalnızlıktan ölüyordum. Gel hadi. Open Subtitles تعالي لهنا ، لقد كنت على وشك الموت من الوحدة
    yalnızlıktan sıkıldığında birisiyle tanışacaktır. Open Subtitles ،عندما يشعر بالضجر من الوحدة سوف يقابل أحداً
    Minibüsün verdiği yalnızlıktan mı böyle konuşuyorsun? Open Subtitles هل هذا الكلام صادر من الوحدة في الشاحنة ؟
    Yatak odana giden erkekler geçidi seni yalnızlıktan kurtarmıyor mu? Open Subtitles اليس طابور الرجال الذين يعبرون غرفة نومك يجعلوك بعيدة عن الوحدة ؟
    Öyle olacağını düşündüğüm gibi yalnızlıktan ölmekten değil. Open Subtitles ليس فقط أنني لم أهلك بسبب الوحدة كما اعتقدت,
    Bunun çok da önemli olmadığını söyleyeceksiniz ama size yalnızlıktan bahsedeyim. Open Subtitles سوف تخبرني بأن هذه القصة غير مهمة لكن دعني أخبرك عن الوحدة
    Hiçbir şeyin kalmadığını hissettiğin türden bir yalnızlıktan söz ediyorum. Open Subtitles نوع الوحدة الذي أتحدث عنه هو عندما تشعر أن لم يعد لديك شيء
    Aşktan ve yalnızlıktan etkilenmemeli. Open Subtitles لا يجب عليه ان يتأثر بالحب او الوحدة
    yalnızlıktan ölmek ne demek? Open Subtitles ماذا تقصدون بانه يُمكن ... الموت من الوحدة
    yalnızlıktan kurtulma üzerine küçük bir öğüt. Open Subtitles إنه موعظ بعض الشيء يتحدث عن إنهاء العزلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus