| Sinemaya gizlice şarap soktuğumuzda yanımızdaydı. | Open Subtitles | لقد كان معنا عندنا هربّنا النبيذ إلى داخل صالة السينما ما هذا؟ |
| Önemsiz biri. Çağrı geldiğinde yanımızdaydı. | Open Subtitles | لا أحد، كان معنا عندما تلقينا البلاغ |
| Yangın sırasında yanımızdaydı. | Open Subtitles | كين رآه أيضا! هو كان معنا في النار. |
| Hani Çandarlı Halil Paşa bizim yanımızdaydı? | Open Subtitles | ظننت أن (خليل باشا) سوف يدعمنا |
| Hani Çandarlı Halil Paşa bizim yanımızdaydı? | Open Subtitles | ظننت أن (خليل باشا) سوف يدعمنا |
| Kendimi bildim bileli Bunkie yanımızdaydı. | Open Subtitles | زمان، بقدر ما تعود بي ذاكرتي بانكي كان موجود من أجلنا |
| Kendimi bildim bileli Bunkie yanımızdaydı. | Open Subtitles | زمان، بقدر ما تعود بي ذاكرتي بانكي كان موجود من أجلنا |
| Oğlum Toby yatakta yanımızdaydı. Uyuyamamıştı. | Open Subtitles | ابني (توبي) كان معنا على السرير لم يكن باستطاعته النوم |
| Yemekte yanımızdaydı. | Open Subtitles | لقد كان معنا في الغداء |
| Ancak bu olayda büyük bir doğa felsefesi araştırmacısı yanımızdaydı. | Open Subtitles | في فلسفة طبيعية كان معنا |