| yanımdan ayrılmasan iyi olur. Yoksa kaybolursun. | Open Subtitles | لذا من الأفضل أن تبقى بجانبي وألا فسوف تضيع |
| Benimle gün içinde karşılaşsan, yanımdan geçip gidersin. | Open Subtitles | لو أنك قابلتني في النهار .لمررت بجانبي بدون أن تهتم |
| sonra Tastee-Freez'e gittim ve kocaman bi cheeseburger aldım... ve onu çöpe kusarken tahmin et yanımdan kim geçti. | Open Subtitles | لذا إلى مطعم وإشتريت تلك البرجر بالجبنة الكبيرة وأنا آكلها بالخلف بجانب القمامة وحزري من يمر بجانبي |
| Dün gece köye doğru giden beş kişi yanımdan geçmişti. | Open Subtitles | لقد مر بقربي خمسة منهم على الطريق للقرية ليلة أمس |
| Sizden gelmenizi ve yanımdan durmanızı rica ediyorum. | TED | إنَّني أطلب منكم مساعدتي والوقوف إلى جانبي. |
| Hadi devam et. Arkamda dur. Asla yanımdan ayrılmayacağını söyle. | Open Subtitles | لذا توقّف وقف بجواري وقل لي أنّك لن تتخلّى عنّي. |
| Çabuk mızraklarımı hazırla, sen yanımdan ayrılma. | Open Subtitles | رماحُي جاهزةُ، ابقى على مقربة مني. |
| Dün gece eve giderken, bir adam yanımdan geçti. | Open Subtitles | كنت ذاهبا للبيت امس وهذا الرجل عدي بجانبي, ومر للجانب الاخر |
| yanımdan ayrılma, çünkü burada kaybolmak kolaydır. | Open Subtitles | اريدك ان تبقي بجانبي لأنك ستضيعين بسهولة |
| Bir daha yanımdan geçerse, fena olacak. | Open Subtitles | أتحدّاها أن تمر بجانبي مجددا من الأفضل لها ألاّ تفعل |
| Teklifim sudur ki; aletini arabaya koy ve sen de yanımdan yuru. | Open Subtitles | لذا أقترح أن نضع الكمان في سيارتي وتتمشين بجانبي |
| Ben sadece yanımdan geçerken kolumu sallıyordum. | Open Subtitles | كنت احرك يدي الى الاعلى , ولقد مرت بجانبي ,مرتين |
| yanımdan geçip beni sollasa dahi onu bırakacağımı söylemiştim. Dudaklarımla, bunun için söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدته بلساني بأني سأدعه يرحل إن مر بجانبي |
| Bu gece yanımdan ayrılma. | Open Subtitles | جيد , لانه يجب عليك البقاء بقربي الليلة .. |
| Şimdi, dinle. yanımdan sakın ayrılma. | Open Subtitles | اسمعيني الأن إبقي بقربي طول الوقت |
| yanımdan geçip gidebilirdiniz ve ben bunu asla fark edemezdim. | Open Subtitles | , كان بامكانكِ أن تمري من جانبي و أنا لن أعرف |
| yanımdan geçip gidebilirdiniz ve ben bunu asla fark edemezdim. | Open Subtitles | , كان بامكانكِ أن تمري من جانبي و أنا لن أعرف |
| Film durduğunda, gölgeler yanımdan geçti. | Open Subtitles | ، عندما توقف الفيلم مرت هذه الظلال بجواري |
| yanımdan ayrılma. Başka kim geliyor? | Open Subtitles | ستبقى على مقربة فقط من سيأتى أيضاً ؟ |
| Bir daha sakın yanımdan uzaklaşma! | Open Subtitles | حسنا,اياكى,اياكى ان تبتعدى من جانبى مره اخرى |
| Hapisteyken yanımdan olduğun için mutluydum. | Open Subtitles | عندما كنت أنا المسئول كنت سعيداً أنك بجانبى |
| Ve dünya benim yanımdan geçti, ama her seferinde iki bin kişi. | Open Subtitles | لقد مر العالم أمامى ولكن الفين شخص فى الثانية |
| yanımdan ayrılamazsın, gözümün önünden ayrılamazsın ve ben "Gitme zamanı" dediğimde, gideriz. | Open Subtitles | لا يمكنك الإبتعاد عن جانبي لا يمكنك الإبتعاد عن ناظري وعندما أقول حان وقت الذهاب، نرحل |
| Bir dahaki sefere yanımdan ayrılma. Ölün işime yaramaz. | Open Subtitles | فلتكوني قريبة مني المرة القادمة موتك ليس جيداً بالنسبة لي |
| Ama o oraya geldiği zaman biz onu bir orduyla karşılayacağız. yanımdan hiç ayrılmayın. | Open Subtitles | لكننا سنقابلة بجيش عندما يأتى أبقا بقربى |
| yanımdan ayrılma, Rachel. | Open Subtitles | إبقى على مقربه يا ريتشل |