Bay Marlowe özel detektif. Lin öldürüldüğünde yanındaymış... | Open Subtitles | السيد مارلو محقق خاص, وقد كان مع لين عندما... |
Elimizde bir delil var sizden birinin ya da sen ya da kardeşlerinden birinin... annenizin öldürüldüğü sırada yanındaymış. | Open Subtitles | لدينا أدلة على أنه إما أنت أو أخوك أو واحده من أخواتك ... كان مع امك عندما قتلت |
yanındaymış gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | ويبدو أن هناك ما يجري هنا |
yanındaymış gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | ويبدو أن هناك ما يجري هنا |
Ailesi yanındaymış. Pikniktelermiş. | Open Subtitles | كان برفقة عائلته كلها, كانوا يتناولون الغداء في الهواء الطلق |
Çakal çiftliğinin yanındaymış. | Open Subtitles | كانت بجانب مزرعة كايوت كايوت : ذئب أمريكي صغير |
Aradığım her mutluluk senin yanındaymış meğer. | Open Subtitles | كل سعادة أبحث عنها و أجدها لتصاحبك فى الهودج |
Kendisi, sanıkla laf dalaşına girdikleri gece Bay Williams'ın yanındaymış. | Open Subtitles | كان مع السيّد (ويليامز) عندما حظيَ ببعض الكلمات مع المتّهم |
Sevgilinin yanındaymış. | Open Subtitles | لقد كان مع صديقتك |
Diğer adam, Paul atlamadan önce onun yanındaymış. | Open Subtitles | -الرّجل الآخر كان مع (بول) قبل أن يقفز . |
yanındaymış gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | -نعم -ويبدو أن هناك ما يجري هنا ... |
yanındaymış gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | ويبدو أن هناك ما يجري هنا... |
- İfade verdi. Damadı gün boyu yanındaymış. | Open Subtitles | يقدم إفادته, بذكر بأنه كان برفقة زوج ابنته طوال اليوم |
Kaybolduktan sonra kardeşimin yanındaymış. | Open Subtitles | لقد كان برفقة أخي بعد اختفائه. |
Babasının hemen yanındaymış. Üstü başı kan içinde kalmış. | Open Subtitles | لقد كانت بجانب والدها ، و غُطّت بالدم. |
Aradığım her mutluluk senin yanındaymış meğer. | Open Subtitles | كل سعادة أبحث عنها و أجدها لتصاحبك فى الهودج |