| yanıtları sizin almış olmanız... ama onun almaması mümkün mü? | Open Subtitles | أن تحصل أنت على الأجوبة وهو لا يحصل عليها ؟ |
| Hiçbirimiz yanıtları bilmiyoruz, hatta Adam Smith'in doğduğu yer, İskoçya bile. | TED | لا أحد منا يملك كل الأجوبة ولا حتى أسكتلندا، التي هي موطن آدم سميث. |
| Sana yanıtları vermeyeceğiz, onları bildiğini bileceğiz. | Open Subtitles | ليس وكأنّنا سنعطيك الأجوبة لأنّنا نعرف بأنّك تعرف الإجابة |
| Bazen burnumuzun dibindeki yanıtları çok ararız. | Open Subtitles | فى بعض الأحيان نبحث عن بعض الإجابات وهى موجوده أمامنا |
| Hem istemediyse yanıtları kullanmak zorunda değildin. | Open Subtitles | بالإضافة ، لم يكن عليك أن تستخدم الإجابات . إذا لم تكن بحاجة إليها . أجل .. |
| yanıtları çabuk bulmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج اجابات بسرعة |
| Hayır efendim, tüm yanıtları tıkır tıkır vereceksin. | Open Subtitles | لا يا سيدي يجب عليك ان تطقطق بهذه الاجابات |
| Sadece soruları verseniz, yanıtları kendim bulsam? | Open Subtitles | حسنٌ، ماذا لو أعطيتني الأسئلة وأنا بحثت عن الأجوبة بنفسي |
| Artık yanıtları istemiyor, sadece soruları istiyor. - Kim? | Open Subtitles | لم يعد يريد الأجوبة ، إنّه يريد الأسئلة فقط |
| O yanıtları almadı, onlara yanıtları verdi. | Open Subtitles | لم يحصل على الأجوبة ، وإنّما أعطاهم الأجوبة |
| Bana yanıtları aldığını hiç söylememiştin. | Open Subtitles | لم تخبرني أبداً أنّك كنت تحصل على الأجوبة |
| Bilmek istiyorum, ikimizin arasında... - yanıtları almış mıydın? | Open Subtitles | ولكنّني أريد أن أعرف من رجلٍ لرجل هل حصلت على الأجوبة ؟ |
| Yani sen hariç herkesin yanıtları... | Open Subtitles | هل تخبرني بأنّ الجميع قد حصلوا على الأجوبة باستثنائك أنت ؟ |
| Bunu onlarla konuştuk ve yanıtları istemediğimi söyledim. | Open Subtitles | نفذت تلك الأسئلة، ومازلت لا أريدهم أن يعطوني الأجوبة |
| Tüm yanıtları bilmemenin bir mazuru yok. | Open Subtitles | ليس سوى كلمةِ رمزية لجهلنا لابأس في عدم معرفةِ كل الإجابات |
| yanıtları senden sökerek almak benim için bir zevk olacak. | Open Subtitles | و أنا آخذ المتعة الشخصية في إخراج الإجابات منك |
| Şu konuda da tarihin yanlış tarafındaydın -- bize ihtiyaç duyduğumuz yanıtları vermeyi reddetmekte. | TED | وأنت الآن على الجانب الخاطيء من التاريخ في ذلك... في رفضك إعطائنا الإجابات التي نحتاجها. |
| Belki de burda bazı yanıtları bulabiliriz. | Open Subtitles | ربما سوف نجد بعض الإجابات هنا. |
| Bazı yanıtları alma zamanı. | Open Subtitles | لقد حان وقت الحصول على بعض الإجابات |
| - yanıtları! | Open Subtitles | اجابات |
| Fakat bu iki taraflı birşey çünkü o yanıtları istiyorum. | Open Subtitles | لكنها، تنفع في الحالتين، لأنني أريد تلك الاجابات. |
| yanıtları bulmak kolay olmayacak, hükümet işin içindeyken olmaz. | Open Subtitles | ليس من السهل الحصول على اجوبة حالياً ليس الا اذا تأكدت الحكومة |