Tabii, belki de dudaklarını bir otobüsün yan tarafına basarak hayallerini gerçeğe dönüştürür. | Open Subtitles | نعم، ربما يستطيع مساعدتك بتحقيق حلمك بوضع شفتيكِ على جانب الباص. |
- Arabasına yazı yazdım. - Arabasına yazı mı yazdın? - yan tarafına. | Open Subtitles | لقد كتبت بالطلاء على سيارته, على جانب منها. |
Tek yapılması gereken kaskın yan tarafına şunu yazmak: | Open Subtitles | كل ماعليهم فعله أن يضعوا على جانب الخوذة |
Ben uyuyordum, o ise dışarıda bir şeyler yazıyordu ve başımın yan tarafına 45 kalibre silahla vurdu. Çünkü uykumda gülümsemişim ve dedi ki başkasını düşünüyormuşum. | Open Subtitles | وضربنى بمُسدّسٍ على جانب رأسى لأنى كنت ابتسم وأنا نائمة, |
Bir sabah, kum torbalarına yaslanmış, oturuyordum, olan biten pek bir şey yok, dalmışım, birden yüzümün yan tarafına doğru biraz kum geldi, yüzüme çarptı. | TED | ذات صباح كنت أتكئ على بعض أكياس الرمل لم يكن يحدث شيء، كان نوعا من السَرَحان بدأ بعض الرمل يتطاير على جانب وجهي، يضرب نوعًا ما جانب وجهي. |
Böylelikle bu aleti geminin yan tarafına indiriyoruz, ve alt tarafa yerleşmiş olan etraftaki suyun sıcaklık ve dağılmış oksijen değerleri gibi şeyler hakkında bizi bilgilendiren sensörler var. | TED | لذلك ننزل بهذه الأله على جانب السفينه، وهناك أجهزة استشعار يتم تركيبها فى القاع. والتى يمكن ان تعطينا معلومات عن المياه المحيطة بها، مثل درجة الحرارة او نسبة الاكسجين المذاب. |
Silahların yan tarafına İncil ayetleri yazıyormuş. | Open Subtitles | بواسطة مسيحي مُتدين، اسمع هذا... يكتبون عبارات دينية من الإنجيل على جانب أسلحتهم، |
Koltuğun yan tarafına bak. | Open Subtitles | أنظر هناك على جانب المقعد |