uğursuzluk sadece set yandığında sana değerinin 4 katını veren sigorta şirketinin başındaydı! | Open Subtitles | اللعنة فقط كانت لشركة التأمين التي أعطتك أربع مرات قيمة الأستوديو عندما احترق |
Sperm bankası yandığında itfaiye olmak istemezdim. | Open Subtitles | أكره أن اكون رجل إطفاء عندما احترق بنك الحيوانات المنوية |
Ama ben çocukken belediye binası yandığında, bütün kayıtlar yok oldu. | Open Subtitles | لكن دار البلدية احترقت فيما كنتُ صغيراً واحترقت معها السجّلات |
Bunun gibi 19 tane daha varsa, karavan yandığında kaybettiklerini... telafi etmede yardımı dokunur. | Open Subtitles | لو ان هناك 19 اخري مثل هذا سيعوض الخسارة عندما احترقت المقطورة |
Kömür yandığında içindeki kimyasal enerji ısıya dönüşüyordu. | Open Subtitles | عندما يحترق الفحم،تتحول الطاقة الكيميائية بداخله إلي طاقة حرارية |
Eğer başarısız olursak en sevdiğiniz yerler kapkara yandığında oyun oynamaya nereye gideceksiniz? | TED | إذا لم نكن ناجحين أين ستذهبون لللعب عندما تحترق أماكنكم المفضلة؟ |
Işıklar yandığında buralar çok güzel görünüyor, bilirsin... | Open Subtitles | الحي يبدو جميلا جدا عندما تكون الاضواء تعرفين |
Bir vücut yandığında yargılanacağı güne kadar canlanamaz! | Open Subtitles | عندما تحرق الجثة لا يمكن أن تبعث حتى يوم القيامة |
yandığında ağlamıştın, ama şimdi ağzını bile açamıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | عدما احترق الكوخ كنتَ تبكي. لكنك الآن لا تستطع حتى أن تفتح فمك. ؟ |
Tapınak yandığında, Talmud'un bize söylediğine göre | Open Subtitles | عندما احترق المعبد فإن التلمود يخبرنا |
1869'da değirmen yandığında işçilerin çoğu yangından kurtuldu. | Open Subtitles | وعندما احترق المصنع في 1869 هرب معظمهم |
Bina yandığında, her şey kayboldu. | Open Subtitles | عندما احترق المبنى كل شيئاً أصبح مفقود |
Burası yandığında bizi evine alan, ...oydu. | Open Subtitles | لما لا اريد ذلك ؟ عندما احترق هذا المكان لقد استقبلنا عنده ، |
Bu ev yandığında burada mıydınız? | Open Subtitles | هل كنت هنا عندما احترق هذا المكان؟ |
Yani iletişim cihazları ve elektrik sistemleri yandığında grubun biri bu kaostan faydalanıp tesise girdi kapıları açtı ve mahkûmları saldı. | Open Subtitles | إذا، عندما احترقت أنظمة الاتصالات والأنظمة الإلكترونية، مجموعة استغلت الفوضى للتسلل إلى المنشأة، بفتح الأبواب، وإطلاق سراح السجناء. |
İskenderiye Kütüphanesi yandığında. | Open Subtitles | حينما احترقت مكتبة (الإسكندرية), |
İskenderiye Kütüphanesi yandığında. | Open Subtitles | حينما احترقت مكتبة (الإسكندرية), |
Evin yandığında siyanürün en tehlikeli çeşidi olan hidrojen siyanürün havaya yayılması dışında tabii. | Open Subtitles | فيما عدا أنه عندما يحترق منزل فأن السموم تبدأ في التصاعد وكلما زادت خطورة سيانيد الهيدروجين |
Okulda öğrenmiştim, bir şeyler yandığında orama zehirli kimyasallar salar. | Open Subtitles | تعلّمتُ في المدرسة أنّ عندما تحترق بعض الأشياء، فإنّها تبعث مواداً كيميائيّة سامّة. |
İnç yandığında, son teklif kazanacak. | Open Subtitles | عندما تحترق الشمعة فآخر مزايد سيفوز |
Circ-Kakona'daki ışıklar yandığında,... | Open Subtitles | عندما تظهر الاضواء على سيركاكونا |
Bu akşam son haliyle yandığında binlerce insanın nasıl coşacağını görürsünüz. | Open Subtitles | الليله عندما نضع الاضواء ويكون الالاف من الناس هنا... |
Bir vücut yandığında yargılanacağı güne kadar canlanamaz! | Open Subtitles | عندما تحرق الجثة لا يمكن أن تبعث حتى يوم القيامة |