yani tek yapmamız gereken, bu üçünden birinin o tünelde olduğunu kanıtlamak. | Open Subtitles | لذا كل ما عليك فعله هو وضع واحد من هؤلاء الثلاثة في هذا الزقاق. |
Hâlihazırda 15 bin dolar biriktirdim, yani tek yapman gereken 15 bin dolarla gelmek, iş ortağı oluruz seninle. | Open Subtitles | أنا قمت بتوفير 15 ألفا, لذا كل ما عليك فعله أن تأتي ب 15 ألفا, ونصبح شركاء عمل. |
yani tek yapmanız gereken gördüğünüz her kızın yanına gitmek ve "o gelmeyecek" demek. | Open Subtitles | مع الأشخاص الغرباء الذين تكونت معهم علاقة عبر المرسالة لذا كل ما عليك فعله هو أن تذهب لكل فتاة وتقول لها "هو لن يأتي" |
- yani tek yapmam gereken kapı kilidini açmak. | Open Subtitles | لذا كل ما عليّ فعله هو تجاوز قفل الباب. |
yani tek yapmam gereken Carlton'a yakınlaşmak, lezzetli bir piliç gibi davranmak, sonra Masselin'in bunu yutmasını... | Open Subtitles | لذا كل ما عليّ فعله هو الإقتراب من، كارلتون، وأدّعي بأنني مُسلّية ثم نجعل ( مازلِن ) يبتلع هذا... |
yani tek yapabileceğimiz... | Open Subtitles | لذا كل ما بإمكاننا فعله... |