"yanlış anlaşılmayı" - Traduction Turc en Arabe

• سوء الفهم
• سوء فهم
• سوء التفاهم

Tabi ki, yanlış anlaşılmayı kendiniz yaratıyorsanız, o kadar trajik olmaz./
لنقم بذلك طبعا لا يكون الأمر مأساويا كثيرا إن كنت أنت من خلق سوء الفهم

Durumu anlatacağız ve bu yanlış anlaşılmayı çözeceğiz.
سنشرح الموقف برمته ونُصفي سوء الفهم الحادث

Bu yanlış anlaşılmayı da aştık artık.
وها قد تخلصنا من سوء الفهم هذا

Şimdi sevgilime gitsek ve her şeyi anlatsak yanlış anlaşılmayı açıklayabiliriz, değil mi?
إذا ذهبنا للسيدة الآن . وأخبرناها كل شيء يمكن أن لا نظل ظاهرين كـ سوء فهم ..

Sanırım araba çalınmasıyla ilgili yanlış anlaşılmayı duymuşsunuzdur.
إذاً أعتقد أنك سمعت عن سوء فهم أمر السيارة المسروقة

Gecikmeden, bu yanlış anlaşılmayı düzeltirsen beni memnun edersin.
ستسدي لي معروفاً إن قمت بتوضيح سوء التفاهم الذي حصل دون إبطاء

O zaman, iki taraf da bu yanlış anlaşılmayı unutsun.
إذاً دعنا معاً ننسى سوء التفاهم الصغير هذا.

Krustyburger'in hamburgeriyle ilgili bir yanlış anlaşılmayı açıklığa kavuşturmak istiyorum.
أريد توضيح سوء الفهم بشأن شطائر مطعمي

Buraya sadece aramızdaki... yanlış anlaşılmayı çözmek için geldim.
لقد جئت لأقول لكى يجب أن نقوم بحل... ...سوء الفهم الذى نشأ بيننا.

Konuşup aramızdaki yanlış anlaşılmayı açıklığa kavuşturalım.
يجب علينا ان نتناقش و ان نحل سوء الفهم

- Çünkü aramızdaki yanlış anlaşılmayı çözmek istiyorum.
لأني اريد ان اتصالح معك بخصوص سوء الفهم

yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmak isterim.
أوَدُّ أَنْ أُوضّحَ سوء الفهم

Amir veya eşi Nazihah'ın, yanlışlıkla ülke içi terör eylemine karıştıklarına inanılırsa eminim ki ülkeniz, korkunç bir yanlış anlaşılmayı önlemek için elinden geleni yapacaktır.
وأنا متأكّد أنّ بلدكَ ستبذل كلّ ما في وسعها لتجنب سوء الفهم الفظيع إذا كان (أمير) بطريقة أو بأخرى أو زوجته (نزيهة) ظُنّ بشكل خاطئ أنّهما متورّطان في عمل من أعمال الإرهاب المحلّي

Uyar onu Vincent. Herhangi bir yanlış anlaşılmayı göze alamayız.
بثوا هذا، يا (فينسنت) لا يسعنا تحمل أي سوء فهم

Onları zarar görmemiş şekilde teslim ederseniz, bu yanlış anlaşılmayı unuturuz.
أعيدوهم سالمين , وسوف نعتبر هذا سوء فهم بسيط...

Pekala, umarım bu talihsiz yanlış anlaşılmayı düzeltiriz.
لا بأس، فلنأمل أن نلقي باللوم... على سوء فهم مؤسف

Böylece biz de burada olanların sorumlusunun kim olduğuna dair yanlış anlaşılmayı düzeltebiliriz.
- لذا الذي لا تخبر نائب ستيفينس... ... بأنّهبخيرلتفتيشالمباني لذا نحن يمكن أن نوضّح أيّ سوء فهم... -...

Elbette öyle... Ama buradaki yanlış anlaşılmayı görebiliyorum. Sen bilmiyordun.
إنها كذلك, لكني أرى سوء التفاهم

yanlış anlaşılmayı açıklayın ben de yoluma devam ederim.
وتشرحي سوء التفاهم... وسأمضي في طريقي...

yanlış anlaşılmayı gidersem yeter değil mi?
احتاج فقط لشرح سوء التفاهم صحيح؟