Sana özel giysiler seçmemde yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء خاطئ بي وَضْع سويّة الأزياءِ الخاصّةِ. |
Yüksek standartlara sahip olmakta yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا خطب في رفع سقف المتطلبات. |
Ama küçük entelektüel merakı tatmin etmekte de yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | و مع ذلك لا عيب في إرضاء القليل من الفضول الذهني |
Arada bir bazı dış yardım alma ile yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء خاطئ . بأخذ مساعدة خارجية كل فترة |
Oyunu biraz kendi lehine çevirmekte yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء خاطيء بالاستفادة من المباراة لصالحك. |
Teknik olarak bunda yanlış bir şey yok. | TED | من الناحية للتقنية، لا يوجد خطأ في ذلك. |
Bunda yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يعيب ذلك |
Hayır, yanlış falan yok! Söz konusu bile değil! yanlış bir şey yok! | Open Subtitles | لا ، لا ، ليس هناك خطأ مستحيل ، ليس هناك خطأ |
Bak, arada bir eğlenmekte yanlış bir şey yok, ama zamanlamayı bilmen gerek. | Open Subtitles | - اسمع، لا بأس في الاستمتاع قليلاً بين الحين والآخر ولكن عليك اختيار الوقت الملائم. |
Kendi işini kurmakta yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء خاطئ حول إدارة عملك الخاص |
Bunda yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء خاطئ بهذا |
Bunda yanlış bir şey yok. Hayır. | Open Subtitles | لا خطب في ذلك - أجل - |
Bunda yanlış bir şey yok Roy. Herkes değişir. | Open Subtitles | لا خطب في ذلك يا (روي) الجميع يتغيّر |
Zengin birisiyle arkadaş olmakta yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا عيب في أن يكون لديكِ صديقة ثرية |
Bunda yanlış bir şey yok, öyle değil mi? | Open Subtitles | لا عيب في ذلك، أليس كذلك؟ |
Ve içini rahatlat onun. yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | وطمأنه، بأنّه لا يوجد شيء خاطئ |
yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء خاطئ. |
Bunda yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء خاطيء بذلك |
Bunda yanlış bir şey yok. İlk seferin özel olmalı. | Open Subtitles | لا يوجد خطأ في هذا المرة الأولى يجب أن تكون مميزة |
Belli ki birbirimize karşı hislerimiz var ve bunda yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | من الواضح اننا نملك مشاعر لبعضنا ليس هناك خطأ في ذلك, انه شيء جميل وطبيعي |
Sevmende yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا بأس في أن تحبينه . |
Birini kalbinin derinliklerinde sevebilirsin bunda yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | يمكنك ان تحب شخصاً من اعماق قلبك... ولا عيب في ذلك. |
Bir babanın oğluna yardım etmesinde yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد أي خطأ في .والد يحاول مساعده ابنه |
Evet, Öyleyim ve bunda yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | نعم أنا كذلك و لا يوجد أي عيب في ذلك |
Bunda yanlış bir şey yok ama yetişkin bir adamın dondurma yemesi biraz öyle değil de şöyle. | Open Subtitles | هناك شيء خاطئ مع ذلك، لكن رجل نمت تناول الآيس كريم، تعلمون، فإنه قليلا... أنه بهذه الطريقة بدلا من ذلك الطريق. |
- Bu çok normal, bunda yanlış bir şey yok. | Open Subtitles | إنه رائع لا هناك عيب في ذلك |