Ama bu arada. Sen arabayı çaldın ve yanlış yönde gittin. | Open Subtitles | لكن بالمناسبة أنت سرقت سيارة وذهبت إلى الإتجاه الخاطيء |
Ona geleneksel yöntemle kumanda etmesi için onay verdim, ama yanlış yönde ilerliyor. | Open Subtitles | اخبرته ان ينتقل إلى رجعية الموقف ولكنه يواجه الإتجاه الخاطيء |
Bu sefkatin azaldığını yanlış yönde olduğumuzu düşünmemiz için bir sebep | TED | إذاً هذا سبب واحد للتفكير أننا ربما أصبحنا منحرفون، نذهب في الإتجاه الخاطئ. |
En kötüsünde de, yanlış yönde 13 mil. | TED | فى أسوأ الأحوال ,13 ميل فى الإتجاه الخاطئ |
Mesele, bütün bunların yanlış yönde ilerlemesi. | TED | المشكلة، أنها جميعها تسير في الاتجاه الخاطئ. |
Burada bana yardım edebilecek olan bir adam olduğunu biliyorum ama 50 km yanlış yönde gitmenin nasıl kestirme olduğunu anlamıyorum. | Open Subtitles | انا اعلم انه يوجد شخص هنا يستطيع معالجتي لكني لا استطيع ان افهم كيف قدت 30 ميلا في الاتجاه الخاطئ كيف يكون اختصارا |
Bu klavyelerde yaptığımız gelişmeler büyük ihtimalle yanlış yönde. | TED | لوحة المفاتيح تمثل حاليا الاتجاه الخطأ. |
Bugüne kadar birçoğu yanlış yönde kazmaya başladı. | Open Subtitles | وهكذا يبدأ الكثيرون في الحفر في الاتجاه الخطأ |
Hep yanlış yönde ilerledik. | Open Subtitles | كما ترى , نحن ذهبنا في الإتجاه الخاطئ , أنا وأنت |
Kötü bir ilişki içindeydim, fazla enerjimi yanlış yönde yakıyordum. | Open Subtitles | كنت في خضم علاقة سيئة وكنت أطلق العديد من الطاقة في الإتجاه الخاطئ |
Buraya kadar yanlış yönde gitmek için efor sarfediyoruz. | Open Subtitles | حتى الآن لقد بذلنا جهوداَ في الاتجاه الخاطئ |
Açıkça yanlış yönde gidiyorsunuz. | Open Subtitles | من الواضح أنكم تسيرون في الاتجاه الخاطئ |
Sana işini nasıl yapacağını söylemeyeceğim ama bence şu an yanlış yönde gidiyorsun. | Open Subtitles | لن أقول لك كيف تقوم بعملك ولكنى أعتقد انك ذاهب في الاتجاه الخطأ هنا |
Siyaset geçmişte kaldı diyordum. Ama yanlış yönde ilerlediğimizi görünce müdahale etmeliyim. | Open Subtitles | ولكني أرى اننا نسير في الاتجاه الخطأ ويتحتم علي التدخل |