"yapış yapış" - Traduction Turc en Arabe

• لزجة
• لزج
• دبقة
• دبق
• ملتصقة
• اللزجة
• لزجاً
• لاصق
• لزجه
• اللزج
• ولزجة
• الذي يلتصق

İyi ki sen de bu yapış yapış duvarı buldun.
الحمد لله أنت وجدت هذا الجدار لزجة في ظروف غامضة.

Farkı, yabancılarla birlikte seyretmek ve yerin yapış yapış olmasıymış.
لقد سمعت بأنها مثل مشاهدة فيديو لكن مع مجموعة من الغرباء وأرضية لزجة

Kendimi öyle güzel hissederdim ki. Ama şimdi yapış yapış hissediyorum.
كنت أبدو جيدا بالماكياج، ولكن الآن وجهي لزج.

Hayır, trenle yapış yapış gelen bir şeyim var.
لا، أنا حصلت على شيء لزج القادمة على متن القطار.

Orta kısmı geniş, üs tarafa doğru seyreliyor ve dokununca ellerin yapış yapış oluyor.
إنها ممتلئة في الوسط، ونحيفةمنالأعلى.. ويداك تصبح دبقة حين تلمسيها

Tanrım, dokununca bile ürperiyor insan. yapış yapış amına koyayım.
بحق المسيح, يبدو كأحمق دبق لعين

Benden önce oturan çocuğun dökülen sodası yüzünden masam yapış yapış.
طاولتي ملتصقة بالصودا من الفتى الذي حصل عليها قبلي

CA: Toprak ve kandan yapış yapış bir karışım olurdu.
كريس: التربة والدماء تصنع شيئاً من الفوضى اللزجة

Sadece kırıkları toplamalı ve meyve suyu yapış yapış olmadan hortumla su püskürtmelisin.
يمكنك ان تلتقط تلك القطعة ورش العصير بالخرطوم قبل ان يُصبح لزجاً.

Üstüne reçel dökmüştü ve yapış yapış olması onu çok korkuttu.
لقد سكبت المربى على نفسها وخافت من أن تصبح لزجة

Babamın beni ağzımdan öpmesini ve yapış yapış etmesini istemiyordum.
أنا لا أريد لتقبيل الأب لي على فمي وجعل لي لزجة.

Lastikleri o sıcaklığa getirdiğinizde, zamk gibi yapış yapış olurlar.
عند ذلك تحصل على ثباث كبير تصبح لزجة تقريبا مثل الغراء

- Saatlerce yapış yapış olmuştun.
عندما كنت أحاول أن أخلعها نعم، لقد كنتي لزجة لساعات

Bu sabah masama meşrubat döktüm yapış yapış oldu.
سكبت الصودا على مكتبي هذا الصباح وهو لزج بالكامل

Milkshake'ten pek emin değilim ama birisinin bizi yapış yapış şeylerle beslediğine eminim.
انا غير متأكد من مخفوق الحليب لكن البعض متأكد من انه لزج

Boyanın yapış yapış olması için ne kadar zaman geçmesi gerektiğini görmek için.
لأرى كم من الوقت يلزم للطلاء ليُصبح لزج. بالضبط.

Eşek şakalarının yeri yapış yapış etmekten daha fazlasını yapmasını bekliyordum.
اعتقدت أن مزحاته كانت أكثر من جعل الأرضية دبقة

Yaşasın! Arılarla dolu yapış yapış masalar!
يا للروعة، طاولات دبقة مليئة بالنحل

Haklı olabilirsin. Bu hala yapış yapış.
قد تكوني على حق هذا مازال دبق

Herkes fındık ezmeli ve jöleli sandviç yapabilir, ama genelde jöle bir taraftan taşar, ve adamın eli tamamen yapış yapış olur.
الجميع يعد زبدة الفستق، وشطائر الهلام لكنعادةًيتساقطالهلاممنالجانب... وتصبح يد الآكل ملتصقة

yapış yapış.sana yardım edeceğim...
أنه لاصق, دعني اساعدك

Ellerinizin yapış yapış olmasına şaşmamalı. Birbirinizi öyle güzel pompalıyorsunuz ki.
لا عجب بأن يداكم لزجه بالنظر إلى طريقة رعشتها

Bir sürü, bir sürü küp dolusu yapış yapış şey
بالعديد والعديد من جرات وجرات هذا الشيء اللزج اللذيذ

Jölenin içinde sağa sola zıplayan yumuşacık, tatlı yapış yapış köpek yavrularını düşünüyorum.
لديّ تلك الصورة في رأسي عن جراء تقفز حول الجلي وكلها طرية ولطيفة ولزجة

Lanet olsun şu saçlarımdaki yapış yapış şeye ...
عندي هذا الشيء الذي يلتصق بالراس