Ailenin arabasının arkadaşındaki okul yapışkanı çıkarılmıştı. | Open Subtitles | إن ملصق مدرستك على مؤخرة سيارة اهلك كانت قد كشطت |
Birilerinin burada komik bir araba yapışkanı varmış. Ne diyormuş? | Open Subtitles | أنظر, يبدو أن أحدا ما لديه ملصق فكاهي على صدام السيارة, ماذا تقول هذه؟ |
Arkasında Neil ve Jay'in birleştirilmiş beyin gücü olduğunu düşünürsek oral seks yapışkanı bayağı işe yaramıştı. | Open Subtitles | إذا أخذنا بالإعتبار أنها عبارة عن مزيج من ,قدرة جاي العقلية و أن جاي من كان خلف ذلك فإن مزحة ملصق لعقة القضيب قد أجدت نفعا بشكل مدهش |
Daha sadece bir kaç hafta oldu ve ilişkinin tanımını bir etiket falan yazmıyoruz çünkü yapışkanı aşındırıcı. | Open Subtitles | مرّت بضع أسابيع أقدامنا مثبتة على الأرض، لأنّ الغراء لاصق |
yapışkanı kahve kabına boşalt. | Open Subtitles | إفراغ الغراء في وعاء القهوة. |
- Belki kız mikrofon takıyordu. - Üzerindeki yapışkanı açıklıyor. | Open Subtitles | ربما كانت ترتدي ميكروفون هذا يفسر المادة اللاصقة التي وجدناها |
Sonra timsah yapışkanı ve bulut yapışkanı... | Open Subtitles | ثم ملصق التمساج زائد ملصق الغيوم |
Şurasında Camp Winnetonka yapışkanı var! | Open Subtitles | هناك ملصق "مخيم واينتونكا" هنا |
yapışkanı her yerine sür. | Open Subtitles | أنشري الغراء في الأرجاء |
Tamam, onu eriteceğim. Jayne, bana yapışkanı ver. | Open Subtitles | حسناً , سوف أقوم بفتحها (جاين ) ، أعطني المادّة اللاصقة |