Sakin ol! Penceresine gazete yapıştırdım. İnsanlar içeriyi göremez. | Open Subtitles | إهدأي ألصقت الورق على النوافذ , لا تستطيع الناس رؤيته |
Antibiyotik krem sürdüm ve yara bandı yapıştırdım. | Open Subtitles | وضعت عليه كريما مضادا و ألصقت عليه لاصقا طبيا |
Komiserim, dışarı çıkmadan önce kendimi yaktım sonra da bu bıçağı elime yapıştırdım. | Open Subtitles | انظر ايها الرقيب، لقد أحرقت نفسي قبل أن أخرج ثم ألصقت هذه السكين بيدي |
Çocuğa oral seks yaparken sakızımı onun kasıklarına yapıştırdım. | Open Subtitles | ذات مرة أ لصقت علكتي علي قضيب رفيقي وأنا ألعقه له. |
Sonra New York'taki stüdyoma geri döndüm ve bu 250 görüntüyü elimle bir araya getirip yapıştırdım ve de geriye çekilip baktığımda "Vay, bu çok havalı! | TED | و عدتُ بعدها إلى الاستوديو الخاص بي في نيويورك، و لصقت تلك الصور ال 250 مع بعض وقفت في الخلف وقلت، "جميل، هذا رائع جداَ! |
Kafamı omuzuma yapıştırdım. | Open Subtitles | ألصقت رأسي بالصمغ على كتفي |
O gece Buster'ın adını ve numarasını tavanıma yapıştırdım. | Open Subtitles | وبتلك الليلة ألصقت اسم (باستر) ورقمه على السقف فوق سريري |
Kafanı yerine yapıştırdım. | Open Subtitles | لقد ألصقت رأسك بجسدك. |
Paketleri duvara yapıştırdım. | Open Subtitles | لقد لصقت العلبة على الجدار. |