Bu muhteşem şeylerin tamamını topluluk üyelerimiz için yapıyoruz ve aynı zamanda, müşterilerimize para cezası ve harçla karşılık veriyoruz. | TED | نحن نقوم بكل هذا العمل الرائع لأفراد مجتمعنا وفي الوقت نفسه، نواجه ذلك عن طريق فرض غرامات ورسوم من زبائننا. |
Bir şeye bir şey yapıyoruz, Ve tıpkı sihir gibi, o hareket ediyor. | TED | حيث نقوم بفعل ما على سطح ما وكما السحر .. يتحرك .. هكذا |
Rutin tıbbi tetkikler yapıyoruz ve 24 saat nöbet tutuyoruz. | Open Subtitles | إننا نقوم بفحوصات طبية روتينية ونراقبها على مدى 24 ساعة |
Hepimiz yukarıda yaşıyoruz, çalışma yapıyoruz ve aşağıda da bar işletiyoruz. | Open Subtitles | نعيش ونتدرّب بالأعلى ونُقيم الملهى بالأسفل لعمل المنازالات. |
Hepimiz yukarıda yaşıyoruz, çalışma yapıyoruz ve aşağıda da bar işletiyoruz. | Open Subtitles | نعيش ونتدرّب بالأعلى ونُقيم الملهى بالأسفل لعمل المنازالات. |
orada bir şey yapıyoruz, ve onu yaranın üstüne ekliyoruz ve ikisini de almasını deniyoruz. | TED | حيث نقوم بعمل شيء ما هنا ثم نقوم بزرعه على مكان الجرح حتى يتم التئامهما |
Organizasyonumda biz bunu artık düzenli olarak yapıyoruz ve kaynağı belirsiz salgınların sebeplerini belirlemeye çalışıyoruz. | TED | ونحن نقوم بهذا في منظمتي على نحو منتظم لتحديد أسباب التفشيات التي ليست معروفة المسبّبات بالضبط. |
Fakat şöyle bir şey var ki biz bunu zaten sınırlı bir şekilde yapıyoruz ve bu çoktan büyük bir fark yaratmaya başladı bile. | TED | ولكن الحقيقة أننا نقوم بهذا الأمر على نطاق محدود وقد بدأ الأمر يشكل فارقا ملحوظا |
Ne kadar kara delik resmine benzediği çerçevesinde resimleri sıralayarak bunu yapıyoruz ve en muhtemel olanı seçiyoruz. | TED | نقوم بذلك عن طريق ترتيب الصور بناءً على احتمالية أنها تكوّن صورة لثقب أسود، ومن ثم اختيار الصورة الأكثر احتمالية. |
Neden bütün bu görevleri yapıyoruz ve neden onları keşfediyoruz. | TED | لماذا نقوم بكل هذه المهمات و كل هذا الاستكشاف؟ |
Eğer herkes gördüyse, işte bu makina da böyle çalışıyor diyebilirdiniz. işte burada böyle yapıyoruz, ve bunlar oluyor. | TED | وبالتالي إن كان بإمكان أحدهم رؤيته، يمكنك القول، ها هي طريقة عمل الآلة، هذا ما نقوم به، وهذا ما يحدث. |
Aşçı getiriyoruz, tadım testleri yapıyoruz ve aileler yemek tarifleriyle ayrılıyor. | TED | كما نقوم بإحضار طباخ، ونسمح باختبار الطعام داخل المحل لتغادر العائلات مع بطاقات بوصفات للأطعمة. |
Günlük rutinlerimizi ve ritüellerimizi en çok inandığımız hikayelere göre yapıyoruz ve bugünlerde hikaye yazdıkça değişiyor. | TED | نقوم بعاداتنا وطقوسنا اليومية بحسب القصص التي نؤمن بها، وهذه الأيام القصة تتغير كلما كتبناها. |
Hiç komik değil. Şehre iyi bir yönetim vermek için elimizden geleni yapıyoruz ve Wade bizi aptallar sürüsü gibi gösteriyor. | Open Subtitles | انه ليس مضحكا نحن نقوم بأفضل ما يمكننا لمنح المدينة حكومة لائقة |
Denise'le ben yaşlanma konusunda bir araştırma yapıyoruz... ve sonuçları galiba çok iyi olacak. | Open Subtitles | أنا ودينيس كنا نقوم ببعض الأبحاث عن الشيخوخة والتي تم اثبات أنها قد تكون واعدة |
Bir virüs taraması yapıyoruz ve tüm ana bilgisayarı arındırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بمسح للفيروسات وتطهير الحاسوب بأكمله |
Kimse öyle olmamızı bekleyemez. Bunu sekiz senedir yapıyoruz ve bence gerçekten çok fazla iyilik yaptık. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع تخيل ما كنا نقوم به لقد بقينا لثماني سنوات نفعل هذا وقد فعلنا الكثير حقاً من أجل الخير الأعظم في رأيي |