Gerçekten şu an bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنك القيام به حقا عن ذلك الأمر الآن |
Senin yapabileceğin hiçbir şey yok! | Open Subtitles | لا يمكنك فعل شيء حيال ذلك |
Geliyorum ve beni durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أنـا آتية و لا شيء يمكنك فعله لإيقـافي |
Ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | و لا شيء يمكنكِ فعله حيال ذلك. |
Şu an yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | دعنا نحصل على شراب ونتحدث حول ذلك لا يوجد شيء يمكنك فعله الأن |
Üzgünüm ama bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وأنا آسفة لا يوجد ما تفعله بخصوص هذا . |
Benim için yapabileceğin hiçbir şey yok mu? | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكنك فعله من اجلي؟ |
O müşteriler, bu firmanın temsil ettiği herkes gibi bana aittir ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أولئك العملاء، وغيرهم مما تمثلهم الشركة يعودون لي، ولا يمكنك فعل أي شيء حيال ذلك |
Bunun için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ولا يوجد شيء يمكنك فعله بشأن هذا |
Yani yapabileceğin hiçbir şey yok. Her gün yaşadığım şeylerden daha beter bir ceza yok bana verebileceğin! | Open Subtitles | لذا لا يوجد شيء يمكنك القيام به، لا عقاب بيدك أسوأ ممّا أعيش معه كلّ يوم. |
Bu adli bir hata ve bunun için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | إنه إخفاق للعدالة ، لا يوجد شيء يمكنك القيام به |
yapabileceğin hiçbir şey yok. Artık çok geç. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنك القيام به، لقد فات الاوان |
yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل شيء |
yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل شيء |
Ve bunun için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل شيء بخصوص ذلك |
- Şu anda yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء يمكنك فعله الآن |
Anne, yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أمي، لا شيء يمكنكِ فعله |
.. ve bunu durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | و لا يوجد شيء يمكنك فعله لإيقاف ذلك |
Böyle bir adamla yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما تفعله مع رجل كهذا |
-Kesinlikle. Babamıza karşı koymadan yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | تماماً - لا يوجد ما يمكنك فعله دون عصيان أبي - |
Şu an beni durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | الياً لا يمكنك فعل أي شيء لإيقافي |
Bunu değiştirmek için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ولا يوجد شيء يمكنك فعله لتغيير ذلك |
O arazi kurudu, yapabileceğin hiçbir şey yok. Geçmiş olsun! | Open Subtitles | تلك الأرض قد تمّت حيازتها ولا يمكنك فعل شيء حيال ذلك، قد ضاعت |
Bundan sonra da seni düşünerek mastürbasyon yapacağım ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وفي وقت لاحق سوف استمني وسوف افكر بكٍ وانا افعلها وليس هناك شيء يمكنك القيام به حيال ذلك |
Bu işi hızlandırmak için yapabileceğin hiçbir şey yok mu? | Open Subtitles | ...رجاءً هل هناك شيء هل هناك شيئاً يمكننا فعله لتسريع الأمور؟ |
Bunu değiştirmek için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك ما يمكنك فعله لتغييره |