Lütfen buna izin vermeyin. Yapabileceğiniz bir şey olmalı. Lütfen. | Open Subtitles | أرجوك, لا تسمح بهذا حتماً هناك ما يمكنك فعله, أرجوك |
- Yapabileceğiniz bir şey olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك ما يمكنك فعله |
Yapabileceğiniz bir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيئ |
Bu sizin kötü bir huyunuz. Yapabileceğiniz bir şey kalmadı. | Open Subtitles | إنها عادة سيئة لا يمكنك فعل شئ |
Tüm doktorlar da hastalanıyor. Yapabileceğiniz bir şey varsa. | Open Subtitles | الأطباء يمرضون جميعاً، لو كان هناك شيء يمكنك فعله |
Bugünkü konsere çıkabilmesi için Yapabileceğiniz bir şey var mı? | Open Subtitles | دكتور، هل هناك أي شيء يمكنك القيام به لتمكينه من الغناء؟ في حفل اليوم |
Yani eğer Yapabileceğiniz bir şey varsa harika olur. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء يمكنك فعله سيكون عظيما |
Burada onun için Yapabileceğiniz bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء بإمكانك فعله من أجلها الآن |
Doktor Yapabileceğiniz bir şey var mı? | Open Subtitles | أهناك شئ يمكنك فعله أيها الطبيب؟ |
Yapabileceğiniz bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك ما يمكنك فعله |
Evet, Yapabileceğiniz bir şey var. | Open Subtitles | نعم، هناك ما يمكنك فعله |
Yapabileceğiniz bir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيئ |
Yapabileceğiniz bir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل شئ |
Yapabileceğiniz bir şey yok mu? | Open Subtitles | لا،لا،لا لابد وأن هناك شيء يمكنك فعله |
Doktor, bu geni ortadan kaldırmak için Yapabileceğiniz bir şey yok mu? | Open Subtitles | فقط أخبرني ... هل هناك أي شيء يمكنك القيام به لـ إزالة هذا الجين؟ |
Onun hakkında Yapabileceğiniz bir şey yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد أي شيء يمكنك فعله حيالها؟ |
Yapabileceğiniz bir şey olacak. | TED | سيصبح شيء بإمكانك فعله. |
Yapabileceğiniz bir şey var. Los Angeles polisi Chad hakkında araştırma yapıyor. | Open Subtitles | حسناً، هناك شئ يمكنك فعله (شرطة لوس انجليس كانت تحقق حول (تشاد |