Eğer yapabilirsek, kopmuş ve zarar görmüş sinirlerin uçlarını kuşkonmaz kullanarak yeniden oluşturabiliriz. | TED | لأنه إذا إستطعنا ذلك، فعندها ربما يمكننا إستخدام نبات الهليون لتشكيل وصلات جديدة بين طرفي الأعصاب التالفة والمقطوعة. |
Ve eğer bunu yapabilirsek o karmaşık diziden elde ettiğimiz nöron dizisi biz o hareketleri hatırlarken beynimizde gerçekleşen sinirsel etkinliğin örüntüsünün bir tahmini olacak. | TED | و لو إستطعنا تنفيذ ذلك، سلسلة الخلايا العصبية التي نخرجها من التشابك ستكون بمثابة توقعاً لنمط النشاط العصبي الذي يعيد المخ إرساله اثناء إسترجاع الذكرى. |
ve bu eğer yapabilirsek, tam da değiştirmek istediğim bir tablo. | TED | و هذه هي الصورة التي أريد حقاً تغيرها إن استطعنا. |
Eğer bunu yapabilirsek, daha fazla işlev kurabilirsek, yığılabilir olacaktır. | TED | إذا نحن نجحنا في هذا، إن استطعنا توسيع المجال الوظيفي، فستكون قابلةً للتكديس. |
Eğer büyük miktarlarda üretim yapabilirsek eminim insanlar satın alacaktır, öyle değil mi? | Open Subtitles | لو يمكننا أن ننتج هذه في كميات كبيرة أنا متأكد أن الناس سيشترونها, ما رأيك ؟ |
yapabilirsek ne kadar sürede baştan başlayabilir? | Open Subtitles | لو فرضنا اننا اغلقناه كم سيستغرق ليعمل من جديد |
Eğer bunu yapabilirsek, bir sonrakini de yapardık. | Open Subtitles | ...إذا أستطعنا فعل هذا فسيكون لدينا |
eğer bu materyali kendi kendine onaran şekilde yapabilirsek, o zaman muhtemelen bir çözümümüz olur. | TED | إذا تمكنا من جعلها ذاتية المعالجة حينها فقط قد نحصل على حل |
- Telsiz yapabilirsek... - Onlarla bir takım hâlinde mücadele edebiliriz. | Open Subtitles | بوسعنا بناء أجهزة الإتصال و اللاسلكيات ثمّ نقاتل كفريق |
Aynısını yapmaya söz veriyorum eğer bunu yapabilirsek | Open Subtitles | أعدكم أن أفعل المثل إن إستطعنا القيام بذلك |
Aynısını yapmaya söz veriyorum eğer bunu yapabilirsek | Open Subtitles | أعدكم أن أفعل المثل إن إستطعنا القيام بذلك |
Kötü adamların izini buluyoruz, onları takip ediyoruz, yapabilirsek kayda alıyoruz. | Open Subtitles | نقوم بملاحقتهم نسجل مكالماتهم إن إستطعنا |
Yeni bir başlangıç yapabilirsek gerçekten çok olacağım. | Open Subtitles | وسأكون سعيداً جداً لو إستطعنا البدأ مجدداً. |
Eğer aynı boyutta, yoğunlukta ve kıvamda bir nesne yapabilirsek bununla topu vurup parçalamadan uzağa fırlatabiliriz. | Open Subtitles | إن استطعنا صنع مجسم بنفس حجم وكثافة وتناسق كرة القمامة، قد يدفع بالكرة بعيداً من دون تفتيتها. |
Tamam, ara sokakta olan her şeyi tekrar yapabilirsek onları neyin gönderdiğini ve bunu nasıl geri alabileceğimizi çözebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، إن استطعنا إعادة تنظيم ماحدث في الزقاق بالضبط، فقد نستطيع اكتشاف سبب انتقالِهِم، و نُلغي هذا |
# Tekrar yapabilirsek hani | Open Subtitles | ? لو يمكننا التجمع مرة أخرى ? |
yapabilirsek ne kadar sürede baştan başlayabilir? | Open Subtitles | لو فرضنا اننا اغلقناه كم سيستغرق ليعمل من جديد |
Bunu Henry Victor'un Kızılderilisinin yardımıyla yapabilirsek iyi olur. Aksi takdirde... | Open Subtitles | إذا أستطعنا فعل ذلك بمساعدة (هنري فيكتور) هذا جيد، إذا لم نستطيع... |
Bunu tüm görüntüler için yapabilirsek bir konektom bulabiliriz. | TED | إذا تمكنا من فعل ذلك مع كل الصور، قد نتمكن من إيجاد شبكة عصبية. |
- Telsiz yapabilirsek... - Onlarla bir takım hâlinde mücadele edebiliriz. | Open Subtitles | بوسعنا بناء أجهزة الإتصال و اللاسلكيات ثمّ نقاتل كفريق |