"yapacaklarını" - Traduction Turc en Arabe

    • سيفعلون
        
    • سيفعلونه
        
    • يفعلونه
        
    • سيفعله
        
    • يفعلوه
        
    • سيفعلوه
        
    • يفعلون
        
    • سيفعلوا
        
    • سيقومون
        
    • سيفعلونها
        
    • سيفعلان
        
    • بتصرفاتها
        
    • أن يفعلوا
        
    • يجب القيام به
        
    • يفعلن
        
    - O haramilerden biri, Leydim. Ne yapacaklarını söylemek zor. Open Subtitles هو واحد من اللصوص فمن الصعب قول ماذا سيفعلون به
    Eğer insanlara araçları verirseniz doğru şeyleri yapacaklarını gördük. TED لقد وجدنا أنه إذا أعطيت الناس الأدوات، سيفعلون الشيء الصحيح.
    demeye ve yapacaklarını hayal etmeye başladı. TED و التخيل ما سيفعلون وهنا شخصان ممن شاهدناهما يرون أنه من المثير للإهتمام التفكير حول هذا الأمر
    Fanty ve Mingo'ya işi berbat ettiğimizi söylersek bize ne yapacaklarını zannediyorsun? Open Subtitles لقد تدربنا على عدم الخلط إذا أخطأنا عملنا مالذي برأيك سيفعلونه بنا
    Ateş edip, yapacaklarını söyleyip durdular. Open Subtitles أطلقوا النار وحذروني مما سيفعلونه في المرة المقبلة
    Mekkeliler ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Open Subtitles المكيين أنفسهم لم يعرفوا ما يفعلونه حيال ذلك
    Her bir gün, Doug çalışanlarına yüksek standartta performans isteyeceğini ama bunu naziklikle yapacaklarını söyledi. TED في اليوم الأول، أخبر دوغ الموظفين أنه سيطبق معايير عالية في الأداء، ولكنهم سيفعلون ذلك بدماثة.
    Dışarıdakiler SS askerleri, Bernstein'ın kampa kapatacak değiller, ne yapacaklarını biliyorsun. Ben ne gerekiyorsa onu yapıyorum. Open Subtitles اذا لم تتمكن القوات الخاصه من اعاده بيرنستين فانت تعرف بالضبط ماذا سيفعلون
    Bunu öğrenirlerse, size ne yapacaklarını biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعلم ماذا سيفعلون لك إذا إكتشفوا هذا ؟
    İnsanlar korkuyor. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Open Subtitles الناس أصبحت خائفة، لا يعرفون ماذا سيفعلون في الأمور
    Bizim için aynı iyiliği yapacaklarını mı düşünüyorsun? Open Subtitles ألا تعتقدين انهم كانوا سيفعلون الشيء ذاته لنا ؟
    Yani, yapacaklarını söylüyorlardı ama bilmiyorum genellikle şimdiye kadar beni yüzüstü bırakmış olurlardı. Open Subtitles اقصد, انهم فقط يقولون انهم سيفعلون لكن لا اعرف انهم عادة ينسحبون
    Nehre varmadan bizi yakalarlar. Onu alırlarsa ne yapacaklarını biliyorsun. Open Subtitles إنهم سوف يقومون بتثبيتنا بإختراقنا قبل أن نصل إلى منتصف الطريق للنهر.لو أنهم أمسكوا بها فأنت تعلم ما سيفعلونه بها
    Sırf Deadbolt'un sana yapacaklarını görmek için kabul ediyorum. Open Subtitles تبا ً، سأقوم بذلك فقط لأرى ما الذي سيفعلونه بك
    Arkadaşlarına ne yaptıklarını ya da ne yapacaklarını kestirmenin bir yolu yok. Open Subtitles ولا نعرف بما سيفعلونه أو فعلوه لصديقاتكِ
    Onlara düğünde ne yapacaklarını söylememişsin hâlâ. Open Subtitles لم تكن قد قال هؤلاء الرجال ما يفعلونه في حفل الزفاف بعد.
    Piyadeler seni bir silahla yakalarlarsa ne yapacaklarını biliyor musun? Open Subtitles أتدرك ما سيفعله البيادق بك لو قبضوا عليك تحوز مسدساً؟
    O çocukların oyunda yapacaklarını yaptırabilmeniz için ikinizin sorumluluğunu almaya da niyetim yok. Open Subtitles أنا لست مجنون لآخد فكرتكم أنتوا الإثنين عن ما يفعلوه هناك هؤلاء الأولاد
    Köylüler onun artık lanetli olduğunu düşünüyor, ve onunla ne yapacaklarını bilmiyorlar. TED سكان القرية اعتقدوا أنها أصيبت بلعنة; لم يعرفوا ما الذي سيفعلوه بها.
    Çiçekleri kime sattığınızı ya da onlarla ne yapacaklarını bilmiyorsunuz. Open Subtitles أنتما لا تعرفان لمن تبيعان زهوركما أو ماذا يفعلون بها
    Ve ona ne yaptıklarını ya da geri götürünce ne yapacaklarını bilmiyoruz. Open Subtitles و نحن لا نعرف ما قد فعلوا به أو ماذا سيفعلوا به إن رجع لهم
    Ve onların bazı hikâyeleri nasıl kemiklerinden sıyırıp bir Cumartesi öğleden sonrası haber masasına gelen haber malzemesi yapacaklarını görmek istedim. TED و أردت أن أرى كيف سيقومون باستخدام العناصر الاساسية لبعض القصص، اذا اتتهم كمادة اخبارية على مكتب الاخبار مساء يوم سبت.
    Ona gelen mektupları görmelisiniz bazı kişilerin ona yapacaklarını söyledikleri bazı şeyleri. Open Subtitles يجب أن ترى بعض من الرسائل التي لديها أشياء قالوا أنهم سيفعلونها
    Düşündüğüm kadarıyla olmadı ama ne yapacaklarını söyleyebilirim. Open Subtitles ليس شيئاً يمكنني التفكير به لكن أستطيع أخبارك بما كانا سيفعلان
    - yapacaklarını kestiremeyiz. Open Subtitles يصعُب جداً التنبؤ بتصرفاتها.
    Bunu yapacaklarını düşünmemiştim. Open Subtitles إنني لم أتصور أنهم يمكنهم أن يفعلوا ذلك..
    Bununla ilgili biraz rahatsızdılar, çünkü daha önce bunu yapmamıştık ve nasıl yapacaklarını tam olarak bilmiyorlardı. TED ولم يكونوا مرتاحين مع الفكرة بكثرة لانهم لم يقوموا بهذا من ذي قبل .. ولم يكن لديهم اي فكرة عما يجب القيام به
    kadınların neden her on saniyede bir şunu yapacaklarını bildikleri halde, askısız bluz giydikleri gibi. Open Subtitles وسبب آخر لا أعترض عليه وهو ارتداء النساء قمصاناً ضيقة على الرغم من أنها تجعلهن كل 10 ثوان يفعلن هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus