Bunu yapacaktım ama şehre yeni geldim. Özür dilerim dostum. | Open Subtitles | كنت سأفعل ذلك لكني وصلت مؤخراً للمدينة، أعتذر يا رجل |
yapacaktım, sonra Osiris dedi ki Anubis adındaki başka bir Goa'uld'u temsilen buradaymış. | Open Subtitles | كنت سأفعل ذلك, حتى قالت أوزوريس أنها هنا تمثل جواؤلد آخر أسمة أنوبيس |
Dün gece yapacaktım ama sonra gözlerine baktım ve fark ettim ki benimle gerçekten seks yapmak isteyen birisini bulmak çok zor. | Open Subtitles | كنت سأفعل ذلك بالأمس ، ولكن عندما نظرت خلال عينها لاحظت أن كم من النادر أن تقابل شخص مستعد للقيام بالجنس معك |
Öyle yapacaktım, bu, kendi ölüm fermanımı hazırlamak olsa da. | Open Subtitles | إذن سأفعله حتى إذا كان ذلك في ذلك نهايتي |
30.000 dolar ve onu zaten yapacaktım. | Open Subtitles | بـ 30.000 دولار و كنت لأفعل ذلك بكل الأحوال |
Evet, bütün gün hasta ve yataktaydım. Başka ne yapacaktım? | Open Subtitles | حسناً، نعم كنت مريضاً في السرير ماذا سأفعل غير هذا؟ |
yapacaktım, ama öteki tarafta spagetti lekesi var. | Open Subtitles | كنت سأفعل ، إلا أنه كانت هناك بقعة كبيرة من الإسباجيتي علي الجهة الآخري |
Evet biliyorum. Ama işin aslı şu ki bunu zaten yapacaktım. | Open Subtitles | أجل، أعلم هذا، و لكن في الأخير كنت سأفعل هذا |
-Ben yapacaktım. -Radyasyon meselesi var, efendim. | Open Subtitles | كنت سأفعل أنا ذلك هناك بعض القلق من الإشعاع يا سيدى |
Ama zaten yapacaktım. Bunu yapmamız gerekli. | Open Subtitles | لكنني كنت سأفعل و أظنه أمراً مهماً أن لدينا هذا |
Lynn, işin aslı, oraya gidebilseydim bunu kendim yapacaktım ama yeterince yakın değilim. | Open Subtitles | ,لو أن بإمكاني الوصول إلى هناك، كنت سأفعل هذا بنفسي ولكني لست قريباً منها بالدرجة الكافية |
Ne yapacaktım, geri mi çevirecektim? | Open Subtitles | ماذا كنتُ سأفعل ؟ هل أرفض الردّ على البلاغ ؟ |
Zaten yapacaktım, bari seni de üzmeyeyim dedim. | Open Subtitles | وبما أنّي كنتُ سأفعل ذلك بأيّ حال فكّرتُ بأنّ أعفيك من كلّ الانفعالات |
Geleneksel 20. yıl dönümü hediyesi Çin porselenidir ama ne yapacaktım, ona tabak mı verecektim? | Open Subtitles | التقاليد لذكرى الزواج العشرين من الصين لكن مالذي سأفعله , أقدم له طبق؟ |
Bana ihtiyacı olduğunda onun için her şeyi yapacaktım. | Open Subtitles | .ولو أحتاجتني كنت لأفعل كل شيء من أجلها .أي شيء |
yapacaktım ama sonra bereye çevirdim. | Open Subtitles | ـ كنت سأقوم بإعدادها ، و لكن بلغت العاشرة |
Ben de anneme bir kolye yapacaktım ama maalesef kadının boynu yok. | Open Subtitles | كنت سأصنع قلادة لأمي , لكن لسوء الحظ , ليس لديها رقبة |
Sana imambayıldı yapacaktım ama bu saatte ne imam kaldı ne de benim bayıltacak halim var. | Open Subtitles | لقد كنت سأعد لك البودينج المنزلي للتحلية لكن ليس هناك زبدة، لقد شربت كل الخمر |
Bu akşam evde suşi yapacaktım. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | سأعدّ طبق سوشي للعشاء هذا المساء هل تودُ المجيء؟ |
Neyse, Tiger Woods'un dövmesini yapacaktım ama farkettim ki buradaki ahbaplarla pek iyi anlaşamaz. | Open Subtitles | حسناً, كنت ساقوم بوشم تايجر وود لكني اعتقدت انه لن يتماشى مع الاخوه هنا |
Sadece silahlar için imza atıp biraz para yapacaktım. | Open Subtitles | كل ما كان علي فعله هو التوقيع على الأسلحة والحصول على بعض المال |
Başka ne yapacaktım, anlıyor musun? | Open Subtitles | ,ما الذى يفترض أن أفعله أتفهم ما الذى أقصده ؟ |
Ya yahni yapacaktım ya da sokaklarda uyuşturucu arayacaktım. | Open Subtitles | فكان علّي إما أن أصنع اليخنة أو أذهب الى الشارع لكي أتصيد |
- Kusura bakmayın. - Ne yapacaktım amına koyayım? ! | Open Subtitles | أنا آسف - ماذا كان يجب أن أفعل ؟ |
Ne yapacaktım ki? | Open Subtitles | ماذا كان يفترض بي أن أفعل ؟ |
Dediğin şekilde yapacaktım, ama sonra fark ettim ki ben buyum ve beni olduğum şekilde kabul etmiyorsan aramızdakilerin ne anlamı var? | Open Subtitles | كنتُ على وشك القيام بذلك، عندما أدركتُ أنّها طبيعتي، وإن لم تكُن تُحبين طبيعتي، فما المغزى؟ |
Tabii ki de tek başıma yapacaktım çünkü sadece kendime güvenebilirim! | Open Subtitles | بالتأكيد كنت سأفعلها بنفسي لأن الشخص الوحيد الذي يمكنني الأعتماد عليه هو أنا. |