Eğer Birleşik Devletler'deki her bir yetişkin alışveriş alışkanlığında ufacık bir değişiklik yaparsa, bu tür lojistik sorunlar oluşmadan önce bile her birimiz, tüketici olarak harekete geçebiliriz. | TED | حتى قبل تنفيذ أي أنظمة سوقية يستطيع كلاً منا أن يأخذ خطوة الآن إذا قام كل شاب أمريكي بتغير بسيط في سلوكه بالتسوق. |
Yani, eğer bunu yaparsa, ikimizin de öleceğimizi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أنه لو فعل هذا أن كلانا سيموت؟ |
Eğer yaparsa, kızın da kendi çizgisini çekme riskini alır. | Open Subtitles | إذا فعل ذلك, إنه يخاطر بأن تقوم هي برسم حدّها الخاص. |
Kiss de bir gün bir disko şarkısı yaparsa hiç şaşırmam. | Open Subtitles | وأود أن لا تفاجأ إذا فعلت کیس أغنية ديسكو يوما ما. |
Bilim insanları bunu yaparsa halkla araştırma arasındaki ayrılma derecesi epeyce azalırdı. | TED | إن فعل الباحثون ذلك، فإن درجات التباعد بين الأبحاث والعامة ستتقلص كثيرًا. |
Yani biri aşk hatırına kötü bir şey yaparsa, sorun olur mu? | Open Subtitles | إذا قام شخص بأمر مروع، لكن في سبيل الحب، فلا بأس؟ |
BF Savaşçıları başka bir hamle yaparsa kendi ellerimle öldürürüm. | Open Subtitles | إذا قام مقاتلو فو بخطوة أخرى سوف أقتلك بنفسي |
İğnelerin 12 farklı aşaması olduğunu söylerdi ve bir insan bütün 12 aşamayı yaparsa üretim çok düşük olurdu. | TED | قال أنّ المسامير لديها 12 خطوة مختلفة ، إذا قام شخص واحد بهذه ال 12 خطوة جميعها ، فإنّ الإنتاج سيكون قليل . |
Eğer bunu yaparsa, çeneni kapayacak mısın, o zaman? | Open Subtitles | لو فعل ذلك , هل ستتوقف عن الحديث فى ذلك ؟ |
Eğer biri sizin duyamayacağınız bir şey yaparsa mesela, gözüme silahı dayarsa amına koyuyum? | Open Subtitles | ماذا لو فعل أحدهم شيئا لا تسمعه كأن يوجه مسدسه إلى عيني؟ |
Eğer bunu yaparsa, Anubis'le aynı kaderi paylaşır. | Open Subtitles | إذا فعل ذلك سيعاني من نفس المصير الذي عاني من أنوبيس ربما |
Yani hayvan iyi bir şey yaparsa ödüllendirilir. | Open Subtitles | مثل أنها لمخاطر المكأفاة إذا فعل الحيوان شيئاً جيداً |
Eğer benim yaptığım kadar aptalca bir şey yaparsa onu bekleyecek onura sahip olacağıma söz verdim. | Open Subtitles | جعلتني أعِد إذا فعلت هي شيء غبي مثل فعلتي تأملت أن يكون لدي الحشمة لأنتظرها |
Bunu yaparsa bütün araştırmamıza erişim sağlayacak. | Open Subtitles | إذا فعلت لك سيكون لديهم إمكانية الوصول الفوري لجميع تحقيقاتنا |
Bunu yaparsa, temiz sayfa ile eve döner. | Open Subtitles | إن فعل ذلك يمكنه العودة إلى هنا وصفيحته بيضاء |
Ama bunu yaparsa, ..siz ikiniz, shogun tarafından hristiyanlara gösterilen zulüme uğrayacaktınız. | Open Subtitles | ولكن إن فعل هذا، فكانت ستتم مطاردتكما من قبل صائدي المسيحيين التابعين للحكومة. |
Herhangi biri bile tehdit edici bir hareket yaparsa, üzerinde delik açın. | Open Subtitles | لو أي شخص منهم فعل أي حركة تهديد اصنع فتحة في جسده |
Sonra da kadına tanıklık yaparsa hakkındaki suçlamaların düşeceğini söylediniz. | Open Subtitles | ومن ثمّ أخبرتها أنّك ستسقط التُهم لو قامت بالشهادة فقط. |
eğer bu ilkede bu değişimi gerçekleştirebilirsek, dünyada da güzel şeyler olacak. Eğer bunu Amerika yaparsa | TED | أنه إذا أمكن تحقيق التغيير في هذا البلد، فان أشياء جميلة ستحدث حول العالم. إذا فعلتها أمريكا |
"Bir insan iblisle zenginlik, güç ya da başka bir yarar için pazarlık yaparsa, karşılığında ilk doğan erkek çocuğu vermelidir. | Open Subtitles | بأنه إن قام البشري بصفقة مع الشيطان للثروة القوة أو أي فوائد أخرى يجب أن يتخلوا عن أول مولود ذكر |
Bir hamle yaparsa ateş et. | Open Subtitles | أذا قام بخطوة، أطلق النار علية |
Öyle yaparsa, elektriğe kapılır. | Open Subtitles | حسناً, اذا فعل ذلك, سيصيبه صداع كهربائي. |
Elder, biri yanlış bir hareket yaparsa silahlar konuşmaya başlar. | Open Subtitles | إيلدر اذا قام اي شخص بأية حركة خاطئة فسوف نطلق النار |
Alex'in bilmediği, Victor bu işi yaparsa Nicky'nin bu borçtan vaz geçmeye hazır olduğuydu, bu işi. | Open Subtitles | ما لا تعرفه هى بأن "نيكى" كان على أستعداد لنسيان هذا الدين أذا قام "فيكتور" بتنفيذ مهمة , هذه المهمة مــنــتـديات فـونـيكـات |