O dokuz gündür kayıp ve siz hiçbir şey yapmadınız. | Open Subtitles | انها مفقودة لمدة تسعة أيام سخيفة وأنت لم تفعل شيئا |
Özrünüz kabul edilmedi Binbaşı çünkü yanlış hiçbir şey yapmadınız. | Open Subtitles | إعتذاركَ لم يُقبل أيها الرائد لأنكَ لم تفعل شيئًا خاطئًا |
ve, çünkü gün içinde elinizden gelenin en iyisini yapmadınız, biri yaralandı. | Open Subtitles | , و، لأنك لم تفعل ما بوسعك فى هذا اليوم، شخص ما تأذى. |
Siz ikiniz bu olayda masumsunuz çünkü siz hiçbir şey yapmadınız. | Open Subtitles | أنتم ليست لكم علاقة في هذا لأنكم لم تفعلوا أي شيئ |
Hayır, yapmadınız. Bu çömez veletler kendilerini çok iyi sanıyor. | Open Subtitles | كلا، لم تفعلي ذلك اولئك الحمقى يظنون أنفهم جيدين جداً |
Modern tarihin en büyük krizi yaşanıyor ve siz hiçbir şey yapmadınız. | Open Subtitles | هذه أعظم أزمة فى العصر الحديث ولم تقوموا بشئ بعد |
Sizler bir şey yapmadınız. | Open Subtitles | حسنٌ, أنتم شباب لم تفعلو أي شيئ |
Sen ve Josh bir şey yapmadınız ve sen çok üzülüyorsun. | Open Subtitles | . . حسنا ,انت وجوش لم تفعلا اي شئ وانت تزداد حزنا ؟ |
Size kanıtı daha önce verdim, siz ise hiçbir şey yapmadınız. | Open Subtitles | أعطيتك برهان قبل ذلك وأنت لم تفعل شئ حوله. |
Siz hiç birşey yapmadınız! Tüm riskleri ben aldım! | Open Subtitles | انت حتى لم تفعل اي شئ أنا من خاطر بكل شيء |
-Onları tutuklayabilirdiniz, ama yapmadınız. | Open Subtitles | كان بإمكامك أن تعتقلهم لكنكَ لم تفعل لماذا ؟ |
Hiç öyle bir şey yapmadınız. | Open Subtitles | قلت كل الاشياء لأولادك هذا ليس صحيحاً، أنت لم تفعل ذلك |
Siz bir şey yapmadınız. Az önce açıklamaya çalıştığım buydu. | Open Subtitles | لم تفعل شيئاً، هذا ما كنتُ أحاول شرحه في وقت سابق. |
İkinizin etrafında bir balon yarattım bir şey yapmadınız ama onun içinde boğuldunuz öldükten sonra bile sizi korumaya çalıştım ikinizin de benden nefret etmesine şaşmamalı çünkü içinizdeki Langston'lardan hep nefret ettim zayıflıktan sonunda her şeyim açık, derinlerde bir yerde daima ikinizden de nefret ettim. | Open Subtitles | أنا خلقت فقاعة من حولك على حد سواء، وأنت لم تفعل شيئا لكن نختنق في ذلك. حتى بعد الموت، حاولت لحمايتك. |
Bütün bunlar dikkatinizi çektiğinde de, hiçbir şey yapmadınız. | Open Subtitles | ومع ان هذه الاشياء ظهرت امامك انت لم تفعل شيئاً |
Ama bunu söyleyemezdiniz, çünkü bunu yapmadınız. | TED | لكنكم لن تستطيعوا قول ذلك لأنكم لم تفعلوا ذلك، لذلك أنتم لا تستطيعوا |
Sadece ödevim için biraz yardım istedim ve siz hiç birşey yapmadınız! | Open Subtitles | كل مااردته في تعبيري وانتم لم تفعلوا شيء |
O şişko orospu bana atladığında neden hiç birşey yapmadınız? | Open Subtitles | لماذا لم تفعلوا شيء عندما هاجمتني الكلبة |
Elbette yapmadınız. Siz bunu yarattınız. Onu doğurdunuz. | Open Subtitles | بالطبع لم تفعلي انت خلقتها,بعثتي الروح فيها |
Takas için şansınız vardı ama yapmadınız. | Open Subtitles | كان لديكم الفرصة للقيام بعملية مبادلة، ولم تقوموا بها |
- Dur bakalım bir dakika. Şimdiye kadar bunu neden yapmadınız ki? | Open Subtitles | انتظرو لمذا لم تفعلو ذلك من قبل |
Siz ikiniz bunu durdurabilirdiniz ama yapmadınız, aşağılık canavarlar... | Open Subtitles | كان بيدكما أن تحولا دون ذلك لكنكم لم تفعلا, أيها الوحوش |
Siz yanlış bir şey yapmadınız. Kocanız yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | أنت لم ترتكبي أي خطأ وزوجكِ لم يرتكب أي خطأ |
Peki neden hâlâ yapmadınız? | Open Subtitles | إذا لماذا لم تفعلوا هذا الحل بعد؟ |
Siz hiç hata yapmadınız sanki. | Open Subtitles | كأنكم لم ترتكبوا خطأ البتة. |