"yapmak zorunda değilim" - Traduction Turc en Arabe

    • ليس عليّ فعل
        
    • لست مضطراً
        
    • لست مضطرة لفعل
        
    • لستُ مضطر
        
    • ليس من الضروري أن أكتب عن
        
    • ليس علي فعل
        
    • ليس عليّ أن
        
    • لستُ مضطراً لفعل
        
    Bir bok yapmak zorunda değilim! Ağzımı bozduğum için üzgünüm. Open Subtitles ليس عليّ فعل شيء معذرةً على ما صدر من فمّي
    Hiçbir şey yapmak zorunda değilim. Özellikle de iğrençse. Open Subtitles ليس عليّ فعل أي شيء خصوصاً عندما يكون مقرفاً
    Bana bak. Daima yapabilirim, asla yapmak zorunda değilim. Open Subtitles انظر اليّ فقط أستطيع دائماً , لكنني لست مضطراً على الاطلاق
    - Bir şey yapmak zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطرة لفعل أي شيئ
    Bak,ilk olarak hiç bir şey yapmak zorunda değilim,tamam mı? Open Subtitles حسناً ، فى بادئ الأمر لستُ مضطر لفعل أى شئ ، حسناً ؟
    Annemi yapmak zorunda değilim. Open Subtitles ليس من الضروري أن أكتب عن أمي
    Senin için bir daha bir şey yapmak zorunda değilim. Open Subtitles ! ليس علي فعل شيء لكِ أبدًا
    Neyse ki, bunu kendim yapmak zorunda değilim. TED لحسن الحظ، ليس عليّ أن أقوم بهذا بنفسي.
    Bil diye söylüyorum, söylediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değilim. Seni tanımıyorum bile. Open Subtitles لعلمكِ، ليس عليّ فعل أيّ شيء ممّا طلبتِه مني, لا أعرفكِ حتى.
    Hiçbir nane yapmak zorunda değilim, kabalığımı bağışla. Open Subtitles ليس عليّ فعل شيء معذرةً على ما صدر من فمّي
    - Hiçbir şey yapmak zorunda değilim! Open Subtitles ! ليس عليّ فعل أيّ شئ - ما عدا الطيران -
    Reddedersem hiçbir şey yapmak zorunda değilim. Open Subtitles ليس عليّ فعل أيشيء،لو رفضت..
    Ben faturaları ödemekten, sofraya aş getirmek ve sırtına giyecek almaktan başka iş yapmak zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطراً إلى القيـام بشيء هنـا باستثناء دفع الفواتير... ...وتأمين الطعام والملابس لك هل تفهم؟
    Kimseye açıklama yapmak zorunda değilim, özellikle de ona. Open Subtitles لست مضطراً لتوضيح نفسى.. خصوصا إليها
    - Bir şey yapmak zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطرة لفعل أي شيئ
    Size haberlerim var her şeyi yapabileceğini sanan iki gerzek federal polisle işbirliği yapmak zorunda değilim... Open Subtitles عندي أخبار من أجلك لستُ مضطر للتعاون مع عناصر شرطة فدرالية مُغفلين الذين يعتقدون أنهم...
    Annemi yapmak zorunda değilim. Open Subtitles ليس من الضروري أن أكتب عن أمي
    Hiçbir şey yapmak zorunda değilim. Open Subtitles I don't... ليس علي فعل أي شيء ...
    Bunu yapmak zorunda değilim. Bakın hanımefendi,... Open Subtitles إسمعي ، ليس عليّ أن أشرح لك ، إسمعي ياسيدتي
    Ben öyle yapmak zorunda değilim. Onun annesisin. Open Subtitles لستُ مضطراً لفعل ذلك أنتِ والدته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus