Robert ile balık. Bak, Ounla birşeyler yapmayı seviyorum... | Open Subtitles | صيد السمك مع روبرت انظر، أحب فعل الأشياء معه |
Yapmamam gereken şeyler yapmayı seviyorum ve suçlu hissetmiyorum. | Open Subtitles | أحب فعل الأشيء التي لا يجب علي القيام بها و لا أشعر بالذنب |
Senin için yemek yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحب أن أطبخ من أجلك مسوي سعودي هع |
Aile babasıyla iş yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب القيام بالأعمال التجارية مع رجل عائلي |
Tüm dünyayı dolaşan müzik yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب عمل الموسيقى التى تجوب أنحاء العالم. |
Aslında kirli bir iş ve ben de bunu yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | حسنا أنت تعرف ما أود قوله انه شغل قذر وانا سعيدة لعمل ذلك |
Kapı açıktı efendim. Biliyorum. Sadece bunu yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | سيدي ، الباب كان مفتوحاً - أعرف ، فأنا أحب فعل هذا - |
Bazı şeyleri yavaş yavaş, yavaş yavaş yapmayı seviyorum." Kütüphanemizde bulunan bir kitaptan aldığım bu örnekte gördüğünüz gibi, Eric Carle çocuklara bir fikri vermek için 20 farklı kelime kullanıyor. | TED | أحب فعل الأشياء ببطء، ببطء، ببطء". وبالتالي يمكنكم أن ترون من هذا المقتطف القصير جدًا من كتاب واحد في مكتبتنا كيف استخدم إريك كارل 20 كلمة مختلفة ليعبر عن نفس الفكرة للأطفال. |
Böyle şeyler yapmayı seviyorum işte! | Open Subtitles | أحب فعل أشياء كهذا! |
Bunu yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب فعل ذالك |
Resim yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحب أن الطلاء. |
- Resim yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | - - أنا أحب أن الطلاء. |
yapmayı seviyorum, söylemeyi seviyorum. Nöbet değişimi. | Open Subtitles | أحب القيام بها, أحب نطقها تغير النوبات |
Teşekkürler, ama ben kendim yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | شكرا، ولكن أنا أحب القيام به نفسي. |
Bunu yapmayı seviyorum, ve bunda iyiyim. | Open Subtitles | أنا أحب القيام بهذا. |
Küçük tatlı kilise kızı olarak çekici olmadığımı biliyorum ama günah çıkarmaya değecek şeyler yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنني تؤتي ثمارها كما الحلو قليلا الكنيسة فتاة، ولكن أحب عمل الأشياء قيمتها الذهاب الى اعتراف ل. |
Böyle şeyler yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب عمل الأشياء |
Müzik yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب عمل الموسيقى. |
Aslında kirli bir iş ve ben de bunu yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | حسنا أنت تعرف ما أود قوله انه شغل قذر وانا سعيدة لعمل ذلك |