Fikrin merkez binadaki muhafızlara yaptığımız şeyin aynısını mı yapmaktı? | Open Subtitles | فكرتك هي القيام بنفس ما فعلناه للحراس الأخرين بالقاعدة ؟ |
yaptığımız şeyin cesurca olduğunu söylemiyorum. | Open Subtitles | حسنا انا لا اقول ان ما فعلناه كان من الشجاعه |
Lila'yı Rebecca'nın öldürmüş olabileceğini yani kocasına yaptığımız şeyin korkunç bir hata olduğunu mu? | Open Subtitles | مما يعني أن ما فعلناه لزوجها كان غلطة كبيرة ؟ |
Ben de aynı işi yapıyorum ve yaptığımız şeyin çok önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا في نفس مجال العمل وأعتقد أنا ما نفعله هاماً الناس تعتمد علينا |
Burada yaptığımız şeyin zaten kafası karışık olan insanların kafalarını daha çok karıştırmak olduğunu düşündük. | TED | وقلنا ما نفعله من أجل هذا الموقف هو أننا كنا نعرض لهؤلاء الأشخاص الذين يعانون اصلا من تشوش في المخ بعضا من التشوش |
Şey, dedektif olacağım diye hâyâller kuruyordu. Burada yaptığımız şeyin o olmadığını kabul etmedi bir türlü. | Open Subtitles | حسناً، كانت لديه هذه الأحلام بكونه محققاً لم يفهم قط أنّ هذا ليس ما نقوم به هنا |
yaptığımız şeyin hiçbir mazereti yok. | Open Subtitles | لا يوجد اعذار لما فعلناه |
yaptığımız şeyin profesyonelce olmadığını biliyorum ama ikimizin de burada birbirimize tecavüz ettiğimizden eminim. | Open Subtitles | ما فعلناه... أنا أعلم أنه لم يكن بالمهنية, ولكن, مثل, أنا متأكد من أننا أعتديناعلىبعضناالبعض,هنا. |
Deaton sizi bulmak için yaptığımız şeyin bazı şeyleri buraya çekebileceğini söyledi. | Open Subtitles | "ديتون" أخبرنا أن ما فعلناه حتى نستطيع إيجادكم.. قال بأنه سيجذب أشياءاً أخرى إلى هنا |
Şu anda yaptığımız şeyin eğlenceli olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تعني أن ما فعلناه الآن لم يكن مرحاً |
Deaton sizi bulmak için yaptığımız şeyin bazı şeyleri buraya çekebileceğini söyledi. | Open Subtitles | "ديتون" أخبرنا أن ما فعلناه حتى نستطيع إيجادكم.. قال بأنه سيجذب أشياءاً أخرى إلى هنا |
Hayır ama bizim yaptığımız şeyin, senin ve benim sonuçları var. | Open Subtitles | كلا، ولكن ما فعلناه سوياً، لديه عواقب. |
Muhtemelen yaptığımız şeyin iki iş arkadaşı için uygunsuz olduğunu biliyor ve şimdi de kendi kıçını kurtarmaya çalışıyor işte. | Open Subtitles | ربّما كان غير مناسب لزملاء عمل... لنفعل ما فعلناه وهي تعرف ذلك، وهي تحاول الآن إنقاذ نفسها. |
yaptığımız şeyin hakkını verip dünyaya yayılmasının gerçekten önemli olduğunu düşünüyoruz. | TED | شعرنا حينها بمدى أهمية أن ننشر ما نفعله عبر العالم. |
Sanırım hepimiz yaptığımız şeyin önemli olduğuna inanmak isteriz. | Open Subtitles | أحزر أنّه لأننا كلنا نريد الاعتقاد.. أن ما نفعله هو في غاية الأهميّة |
Ama yaptığımız şeyin boktan tarafı da bu işte. | Open Subtitles | ولكن هذا الشئ الفاشل بشأن ما نفعله أحياناً يكون رأينا خاطئ |
Ya yaptığımız şeyin seksten daha öte bir şey olduğunu söylersin, ya da şimdi çeker giderim. | Open Subtitles | اما ان تعترفي بأن ما نفعله هو أكثر من مجرد علاقة او سأرحل الآن |
yaptığımız şeyin bir parçası olmak istedin. | Open Subtitles | أردت دوماً أن .. ؟ تكـــون جزءاً من ما نفعله |
Ve bu sefer... kimse yaptığımız şeyin doğruluğunu sorgulayamaz. | Open Subtitles | ...و في هذا الوقت هذا الوقت، لا أحد يمكنه أن يعارض الصواب هو ما نفعله |
tüm çeşniler çözeltinize karışır, ve bu göktaşına yaptığımız şeyin aynısı. | Open Subtitles | وجميع النكهات في المحلول الخاص بك, وهذا ما نقوم به مع الحجر النيزكي الذي لدينا. |
Acı gerçek ise, yaptığımız şeyin işe yaraması. | Open Subtitles | الحقيقة البشعة هي أنّ ما نقوم به يؤتي ثماره. |
yaptığımız şeyin hiçbir mazereti yok. | Open Subtitles | لا يوجد اعذار لما فعلناه |
yaptığımız şeyin boyutları arasına ancak böyle inebiliriz. - Üstat! | Open Subtitles | لأن هذا ما نحتاجه للحصول على بعض الأبعاد فيما نقوم به |