Bunlardan ilkine O-ring(halka) ilkesi diyeceğim ve bu ilke Yaptığımız işin türünü belirliyor. | TED | سأطلق على المبدأ الأول اسم مبدأ الحلقة-O، ويحدد نوع العمل الذي نقوم به. |
- Yaptığımız işin gerçek olduğuna sizi temin ederim. | Open Subtitles | أنا أؤكد لكي أن العمل الذي نقوم به هو العمل الحقيقي. |
Sen burada Yaptığımız işin büyük bir parçasısın Savannah. | Open Subtitles | انك جزء كبير من العمل الذي نقوم به هنا يا سفانا |
Bak, Yaptığımız işin %90'ı yasal, ama %10'u... | Open Subtitles | اسمعي تسعون بالمائة مما نقوم به هنا هو قانوني .. لكن العشرة بالمائة الاخرى |
Proje gerçekten faydalı oldu ve gayet işe yaradı, dolayısıyla Yaptığımız işin önemli bir parçası oldu. | TED | وهذا مفيد حقًا، وهو مُجدي بشكل كبير جدًا، لذا فهذا بالطبع هو الجزء المهم فيما نفعله. |
Orada büyüdüm ve Yaptığımız işin, yarattığımız şeylerin tarihin hatırlayacağı bilgisayarlara eşsiz katkısı olacağına inandırıldım. | Open Subtitles | لقد عملت هُناك ولقد ترعرعت هُناك ولقد نشات على الاعتقاد انهُ ان العمل الذي نقوم بهِ من المُساهمات الفريدة من أجل الكومبيوترات |
Yaptığımız işin gizli olduğunu biliyorum fakat, | Open Subtitles | أعرف أن العمل الذي نقوم به سرّي |
Yaptığımız işin sana bağlı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أتفهم أن العمل الذي نقوم به يعتمد عليك |
Yaptığımız işin bir değeri var. | Open Subtitles | العمل الذي نقوم به |
(Gülüşmeler) Pekâlâ, sadece bir fikirle bitireceğim: Eğer hep birlikte bir değer yaratmak için çalışırsak fakat Yaptığımız işin değerini gerçekten de hep aklımızda tutarsak, bence yaptığımız işi değiştirebiliriz. | TED | (ضحك) حسناً, ساختم بفكرة واحدة: متى ما عملنا جميعنا على تقديم فائدة، وركزنا على قيمة العمل الذي نؤديه، أظن باننا نستطيع تغيير العمل الذي نقوم به. |
Burada Yaptığımız işin farkındasın değil mi? | Open Subtitles | -أنت تفهم العمل الذي نقوم به هنا . |