Yanılıyorsun. Onları yaptığım zaman kendimi daha iyi ve mutlu hissediyorum. | Open Subtitles | حسنا هذا هو المكان الذي أنت مخطئ لأنه عندما أفعل أنا سعيد |
Taklidini yaptığım zaman sesim efemine Bono gibi çıkıyor, öyle yani. | Open Subtitles | عندما أفعل له، وأنا يبدو وكأنه بونو مخنث جدا، لذلك أقوم به. |
Neden doğru bir şey yaptığım zaman peşimde değilsin? | Open Subtitles | لماذا لا تلاحقني عندما أفعل شيئا صائبا؟ |
Şöyle yaparsam, Roma selamını yaptığım zaman, boynuz gibi oluyorlar. | Open Subtitles | ,إن سامحتني على وقاحتي أيها القائد عندما أقوم بالتحية الرومانية سيبدو وأكنني أقوم بإشارة مثلي الجنس |
Ben küçükken babamın dikkatini sadece kötü şeyler yaptığım zaman çekerdim. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً كان والدي ينتبه لي فقط عندما أقوم بشيء سيء لذا أتعرفين ما فعلت أليس كذلك؟ |
Bunu yaptığında, eğlenmiştik. Fakat bunu ben, patronumun şapkasına yaptığım zaman... | Open Subtitles | عندما قام بهذا, كان الأمر مرحا ً عندما فعلتها في قبعة رئيسي |
Yaptığım şeyi beğenmedin ve yaptığım zaman parmağında yüzüğümün olması seni utandırdı. | Open Subtitles | و كونكِ محرَجة لأنّكِ كنتِ متزوّجة بي عندما فعلتُ ذلك |
Bunu yaptığım zaman, kendimi yerde yatar buldum. | Open Subtitles | المرة الوحيدة التي فعلت فيها ذلك, سقطت أرضا |
Neden doğru bir şey yaptığım zaman peşimde değilsin? | Open Subtitles | لماذا لا تلاحقني عندما أفعل شيئا صائبا؟ |
Bunu yaptığım zaman şişman gözüküyorum. | Open Subtitles | لقد أعجبني. لكن أنظري عندما أفعل هكذا |
- yaptığım zaman hoşuna gitmeyecek. | Open Subtitles | ولكن الأمر لن يعجبك عندما أفعل. |
Ama böyle yaptığım zaman beni daha çok seviyor. | Open Subtitles | لكنها تحبني أكثر عندما أفعل ذلك |
Böyle yaptığım zaman, anlamı tam sessizlik istiyorum demektir! Bu sahnede bir sanatçı var. | Open Subtitles | عندما أفعل هكذا معناهانيأتوقعصمتاكاملا! |
Böyle yaptığım zaman, anlamı tam sessizlik istiyorum demektir! | Open Subtitles | عندما أفعل هكذا معناهانيأتوقعصمتاكاملا! |
Bakalım şunu yaptığım zaman ne yapacak minik Haley'in? | Open Subtitles | لنرى ماذا سيحدث لـ (هايلي) الصغيرة عندما أفعل هذا |
Kendimi gerçekten farklı hissettiğim tek an bunu yaptığım zaman. | Open Subtitles | والوقت الوحيد الذي اشعر فيه بأنني مميز عندما أقوم بهذا الشيء |
Düşündüm ki, güvenlik kontrolü yaptığım zaman, az önce buraya kurduğum lazer korumasının üstüne bunları üfleyebiliriz. | Open Subtitles | لذا اعتقد انه يمكننا النفخ على هذه عندما أقوم بفحص أمني على سياج الليزر الذي نصّبتُه للتّو هنا |
Bir şey yaptığım zaman Tony, sonunu getiririm. | Open Subtitles | عندما أقوم بشيء يا توني فإني أقوم بمتابعته |
Bir şey yaptığım zaman, içeri girerim... | Open Subtitles | عندما أقوم بعمل ما أذهب إلى هناك فقط.. |
- Böyle yaptığım zaman acıyor mu? - Hayır. | Open Subtitles | - هل يؤلمك عندما أقوم بذلك؟ |
Yaptığım şeyi beğenmedin ve yaptığım zaman parmağında yüzüğümün olması seni utandırdı. | Open Subtitles | و كونكِ محرَجة لأنّكِ كنتِ متزوّجة بي عندما فعلتُ ذلك |
Senin adına kötü işler yaptığım zaman kaybettim ben. | Open Subtitles | لقد ضعت في اللحظة التي فعلت فيها الكوارث باسمك |