| Belki sen yaptığın şeye yapmaktan hoşlandığın şekilde devam etmelisin. | Open Subtitles | ربما عليكِ أن تستمرين في ما تفعلينه كما تفعلينه |
| Hadi ama dinle, sen onunla yaptığın şeye devam et ben de onunla yaptığım şeye devam edeyim. | Open Subtitles | هيا, ستستمرين فى فعل ما تفعلينه معها وأنا سأستمر فى فعل ما أفعله معها |
| Artık diyorum yaptığın şeye geri dönmenin zamanı gelmedi mi? | Open Subtitles | ولكن ألا تعتقدي بأنه حان الوقت لتعودي لفعل ما تفعلينه عادةً العمل؟ |
| Hey. 4 yıldır seninle birlikte garsonluk yapıyorum ve yaptığın şeye iş dememe imkan yok. | Open Subtitles | لقد عملت نادلة معكِ لمدة اربع سنين من المستحيل أن تطلقي على ما تفعلينه عمل |
| Yani polifonik, yaptığın şeye açıklama getirmenin yanından dahi geçemiyor. | Open Subtitles | أقصد أن علم التعدد الصوتيّ لا يمكنه حتّى بدء تفسير ما تفعلينه. |
| Burada yaptığın şeye gerçekten inanıyorum ve bunun bir parçası olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا ، أنا حقاً أؤمن بكل ما تفعلينه و أريد أن أكون جزءاً منه |
| Sen yaptığın şeye devam et. | Open Subtitles | نعم، واصلي ما تفعلينه يا عزيزتي. |
| Kitty Kat, yalnızca yaptığın şeye sonraki iki dövüş boyunca devam et ve kazandık. | Open Subtitles | كيتي كات )، استمري في فعل ) ما تفعلينه للقتالين القادمين وسنكون أغنياء |
| yaptığın şeye minnettarım. | Open Subtitles | انا أقدر ما تفعلينه |