Şimdi de onun ilgisini çekmek için yarışan bütün adamları kıskanır. | Open Subtitles | والآن هو غيور من كلّ الرجال الذيت يتنافسون على كسب ودّهـا |
Aklıma muhtemelen yarışan 10-12 kişi geliyor. | Open Subtitles | أظن أني أعرف 10 من 12 من كانوا ربما يتنافسون |
yarışan iki araba vardı. | Open Subtitles | لقد كان هنالك سيارتان تسابقان بعضهم البعض |
yarışan mı? Biri turuncu diğeri mavi idi. | Open Subtitles | تسابقان بعضهم البعض - برتقالية اللون، وزرقاء - |
Bir sonraki Olimpiyat Oyunları'nda yarışan yüksek atlamacıların hemen hemen tamamı Fosbury Flop (Ters Uçuş) diye bilinen tekniği benimsediler. | TED | مع حلول دورة الألعاب الأولمبية المقبلة، قام تقريباً جميع المتنافسون في الوثب العالي بتبنّـي ما أصبح يُعرف باسم شقلبة فوسبوري"The Fosbury Flop". |
Bugün yarışan şeflerimiz... | Open Subtitles | والطهاة المتنافسون لهذه الليلة هم... |
Şu anda da dünya burada bulunması gereken objeler için bizimle yarışan çılgın bir eski depo ajanı tarafından tehdit altında. | Open Subtitles | والآن الوضع مهدّد من قِبل عميل سابق للمستودع مجنون الذي يتنافس على التحف التي تنتمي الى هناك |
Bence Bayan Winston bugün burada yarışan herkesi yenebilir. | Open Subtitles | أعتقد أن الآنسة (وينستن) يمكن أن تتفوق علي أي واحد يتنافس اليوم |
Her ailenin, yeni sakinler çekmek için yarışan birkaç şehir seçeneğine sahip olması ne tür bir fikir? | TED | اي نوع من الافكار هي ان نفكر بمنح كل عائلة الخيار بين عدد من المدن التي تتنافس لاجتذاب السكان الجدد؟ |
Birbiriyle yarışan gençler var. | TED | فهناك أعضاء يتنافسون في ما بينهم. |
Sizin için yarışan iki kanal var. | Open Subtitles | لديك قناتين يتنافسون عليك |
Bugün yarışan şeflerimiz... | Open Subtitles | والطهاة المتنافسون لهذه الليلة هم... |
İşte burada gördüğünüz fiziksel bir robot, ve o aslında bir makinanın üzerinde yarışan veya değişen bir beyine sahip. | TED | هذا آلي حقيقي قمنا في الواقع لديه عدة أدمغة تتنافس أو تتطور على الآلة |