Böylece yerdeki 60 adam yarım saatliğine yalnız olacaklar. | Open Subtitles | لذا أول 60 رجلا على الأرض سيكونون هناك لنصف ساعة بمفردهم. |
Garajda bir işim çıktı, yarım saatliğine yukarı çıktım. | Open Subtitles | لديّ موضع في المرآب لقد ددلفتُ للمنزل لنصف ساعة فقط |
Garajda bir işim çıktı, yarım saatliğine yukarı çıktım. | Open Subtitles | لديّ موضع في المرآب لقد ددلفتُ للمنزل لنصف ساعة فقط |
Bir iş için yarım saatliğine gönder onu ama kuşku uyandıracak şekilde yapma. | Open Subtitles | أرسله في مهمة قصيرة لمدة نصف ساعة ولكن لا تجعل الأمر يبدوا مريبا |
Onu yarım saatliğine bir ayak işine yolla, ama şüpheli bir durum yaratma. | Open Subtitles | أرسله في مهمة قصيرة لمدة نصف ساعة ولكن لا تجعل الأمر يبدوا مريبا |
yarım saatliğine gitsem... sonra hemen eve dönüp güzel bir uyku uyusam? | Open Subtitles | ماذا لو ذهبت فقط ...لنصف ساعه و أعود سريعاً لأحظى بنوم هانئ؟ |
Başkan yardımcısının toplantısında sana yarım saatliğine ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أخرى و سأحتاجك لنصف ساعة في اجتماع النواب |
Fidye notu için her zaman yarım saatliğine beklemelisin. | Open Subtitles | تحتاجين دائماً لنصف ساعة عندما يكون هنالك فدية |
Neden yarım saatliğine uyumama izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تدعيني أنام لنصف ساعة فقط أولاً ؟ |
Böylece yerdeki 60 adam yarım saatliğine yalnız olacaklar. | Open Subtitles | لذا أول 60 رجلا على الأرض سيكونون هناك لنصف ساعة بمفردهم. وغد . |
Hey, hey dostum. Bana bir iyilik yap. Yerime yarım saatliğine göz kulak ol. | Open Subtitles | يا رفيق اسد لي خدمة غط مكاني لنصف ساعة |
Pekâlâ, yarım saatliğine orayı kullanabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً, تستطيع الحصول على هذا لنصف ساعة |
Gelip benimle yarım saatliğine otur ve dans edenleri izle. | Open Subtitles | تعال واجلس معي وشاهد الرقص لنصف ساعة. |
yarım saatliğine Scott'ı istiyorum. | Open Subtitles | أريد سكوت . . فقط لنصف ساعة |
Yalnızca yarım saatliğine istiyorum. | Open Subtitles | - اريد استعارته لنصف ساعة - انا اقول لك |
Bu onu yarım saatliğine uyuşturur. | Open Subtitles | هذا سيخدره لنصف ساعة |
Sadece yarım saatliğine karısı oldun. | Open Subtitles | فلم تكوني زوجته سوى لنصف ساعة |
İnsanları yarım saatliğine cıvık mantar olmaları için davet ettik. | TED | قمنا بدعوة الناس ليعيشوا كعفن الوحل لمدة نصف ساعة. |
Her akşam, aynı saatte, yarım saatliğine, hava nasıl olursa olsun. | Open Subtitles | لمدة نصف ساعة تماما مهما كانت ظروف الطقس. |
Nina, ben Mulholland'a gidiyorum yarım saatliğine falan. | Open Subtitles | نينا انا ذاهب الى لمولهولاند لمدة نصف ساعة تقريباً |
Ben de yarım saatliğine muz standını kapatmıştım. | Open Subtitles | أغلقت كشك الموز فقط لنصف ساعه |
yarım saatliğine tut. | Open Subtitles | تحكمي بنفسك لنصف ساعه فقط |