Hindi yarından önce çözülmüş olsun. | Open Subtitles | أحاول أن أفك تجميد هذا الديك الرومي قبل الغد |
Arkadaşları ile kayak yapmaya gitti ve yarından önce dönmeyecek. | Open Subtitles | ذهب في رحلة تزلج مع أصدقائه ولن يعود قبل الغد سيدتي |
yarından önce onu cilalamayı unutma. | Open Subtitles | وتذكر أن تلمعه قبل الغد و الجواد يحتاج تدليل |
Chester yarından önce hastaneden eve dönmeyecek, değil mi? | Open Subtitles | تشيستر لا يعود للمنزل من المستشفى حتى الغد, صحيح؟ |
Uçağı iptal edilmiş ve yarından önce gelemeyecek. | Open Subtitles | رحلتها أُلغيت. ولن تتمكن من الحضور إلى هنا حتى الغد. |
yarından önce aklının başına gelmesini. | Open Subtitles | ان تعود إلى إلى صوابك قبل غدا... |
Ayrıca, bu akşam çok içmemenizi hatırlatmalıyım çünkü asıl parti yarından önce değil. | Open Subtitles | كذلك ، أود أن أذكركم بألا تكثروا الشراب هذه الليلة لأن الحفلة الحقيقة لن تكون قبل الغد |
Ama ben son gemiye bindim, o yüzden o yarından önce gelemez. | Open Subtitles | لكني ركبتُ القارب الأخير لذلك لن تكون هنا قبل الغد يا إلهي! |
En iyi gününde olduğu söylenemez. Bunu yarından önce kesin yapmamız lazım. Ne desem bilmiyorum. | Open Subtitles | نوعاً ما يمر بيوم صعب لكن يجب علينا فعل هذا قبل الغد لا أدري ماذا أقول لك |
yarından önce bir şey bulursanız Dekan'ın kokteylinde olacağım. | Open Subtitles | ساكون في حفلة العميد ان وجدتم اي شيء قبل الغد |
Hasta olduğunu söylüyor. yarından önce gelemeyecekmiş. | Open Subtitles | يقول انه مريض ولن يأتي هنا قبل الغد |
yarından önce eve gelemezsin sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك لن تعد إلى المنزل قبل الغد |
yarından önce gümüşleri kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أتأكد من أواني الفضة قبل الغد |
Bu da ona yarından önce şantaj yapacak birini bulamazsak her şeyin biteceğini gösteriyor. | Open Subtitles | وهذا يعني إن لم نجد شخص يبتزه قبل الغد |
Selam Bill! Sizi yarından önce beklemiyordum. | Open Subtitles | مرحب يا بيل لم أكن أتوقع حضورك حتى الغد |
Ama yarından önce dönmemiz gerekmiyor. | Open Subtitles | لكن موعد عودتنا لن يحين حتى الغد |
Bay Draper, sizi yarından önce beklemiyordum. | Open Subtitles | سيد درايبر لم اكن اتوقع حضورك حتى الغد. |
yarından önce dönmezsin sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك لن تعود حتى الغد |
yarından önce dönmezsin sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك لن تعود حتى الغد |
yarından önce olmaz. | Open Subtitles | ليس قبل غدا |
Bu hızla, nükleer serpinti yarından önce Pakistan'a varabilir. | Open Subtitles | وسيصل الغبار الذري إلى ـ باكستان ـ مع حلول الغد |