Ve son yüzyıla girdiğimizde, insanlığın yarısından fazlasının aşağılarda olduğunu görüyoruz. | TED | وعندما ندخل في هذا القرن، ستجد أكثر من نصف البشرية في الأسفل هنا. |
Sadece Kuzey Amerika'da, otlar, bitki yiyen memelilerin yarısından fazlasının tükenmesine neden oldu. | Open Subtitles | في أمريكا الشمالية وحدها، أسفرت الأعشاب عن انقراض أكثر من نصف الثدييات آكلة النباتات. |
İngiliz üst düzey yönetici tedarik eden Green Park tarafından yapılan bir çalışmada, FTSE 100 şirketlerinin yarısından fazlasının üst yönetiminde beyaz olmayan bir başkanın olmadığı ortaya çıktı. idari veya bağımsız. | TED | و في دراسة قامت بها غرين بارك، وهي مؤسسة بريطانية لكبار المزودين للمدراء التنفيذيين، نجد أن أكثر من نصف الشركات المائة الأولى ليس لها قيادي غير أبيض في مستوى مجالسها، مدراء تنفيذيين أو غير ذلك. |
Adalet Bakanlığı, üniversite kampüslerinde gerçekleşen tacizlerin yarısından fazlasının seri tecavüzcüler tarafından gerçekleştiğini söylüyor, çünkü üniversite sistemi dışında, eğer birini taciz ederlerse, mahkemeye verillirler; ama üniversite kampüslerine girdikle rinde ceza almadan tecavüz edebiliyorlar. | TED | وتقول وزارة العدل، أن أكثر من نصف حالات الاغتصاب في الحرم الجامعي يقوم بها مغتصبون متسلسلون بسبب القانون خارج الجامعة، إذا اغتصبوا أحد سيقومون بمحاكمتهم، لكن في الحرم الجامعي يوجد حصانة للمغتصب. |
1800'lerdeki dünyayı düşünürsek Dünyayı düşünürsek dünya nüfusunun yarısından fazlasının Asya'da yaşadığını ve dünyadaki üretimin yarısından fazlasını karşıladıklarını görürsünüz. | TED | لو نظرنا للعالم في القرن التاسع عشر، ستجدون أن أكثر من نصف سكان العالم عاشوا في آسيا وكانوا ينتجون أكثر من نصف إنتاج العالم. |
Onun gururu halkımın yarısından fazlasının ölmesine neden oldu. | Open Subtitles | كبريائه تسبب في موت أكثر من نصف قومي |
Fazladoz.org bu ülkede satılan... sebzelerin yarısından fazlasının... genetikleriyle oynanmış oldukları konusunda uyarıyor. | Open Subtitles | 220)}"موقع "أوفر رياكتور يحذّر من أنّ أكثر من نصف 220)}الخضراوات المباعة في هذه الدولة معدلة النظام الوراثي |