Bugüne kadar beklemek zorunda kaldım. Çünkü boynunda bir yara izi vardı. | Open Subtitles | اضطررت إلى الانتظار حتى اليوم كوس لديه ندبة على الجزء الخلفي من رقبته |
Adını hatırlamıyorum, ama tıpkı sizin gibi yüzünde koca bir yara izi vardı. | Open Subtitles | فقط لديه ندبة كبيرة على وجهه مثل التى لديكِ |
Kaza günü gördüğüm o adamın sırtında yara izi vardı. | Open Subtitles | رأيته بيوم وقوع الحادث كان لديه ندبة على ظهره |
Boynu dövmelerle kaplı, yanağında büyük bir yara izi vardı. Burada beraber görünmek istemeyeceğiniz tarzda biriydi. | Open Subtitles | الوشوم تُغطي عُنقه، وندبة كبيرة على خدّه، ليس من نوع الرجال الذين تراهم هُنا. |
Kollarında lastik izi, elinde de yara izi vardı. | Open Subtitles | علامات التعاطي على ذراعه وندبة علي كفه |
Ve yanağında bir... yara izi vardı... muz şeklinde. | Open Subtitles | و ندبه على خده على شكل... .... |
Yüzünde kar maskesi vardı ama sağ avucunda bir yara izi vardı. | Open Subtitles | الرجل كان يرتدي قناع تزلج لكن كان لديه ندبة كبيرة في كفه الايمن |
Kaza günü gördüğümü söylediğim adam sırtında bir yara izi vardı. | Open Subtitles | {\1cH444444\3cHFFFFFF}، الرجل الذي رأيته في يوم الحادث {\1cH444444\3cHFFFFFF}كانت لديه ندبة على ظهره |
Sırtında bir yara izi vardı. | Open Subtitles | {\1cH444444\3cHFFFFFF}لديه ندبة على ظهره |
Ama korkunç bir yara izi vardı. | Open Subtitles | ولكن لديه ندبة مخيفة |
Sırtında bir yara izi vardı. | Open Subtitles | كانت لديه ندبة على ظهره |
Şimdi hatırladım. Yüzünde bir yara izi vardı. | Open Subtitles | شيء ما قالته (تيريزا) كان لديه ندبة هنا |
Teresa'nın söylediği bir şey. Tam burada bir yara izi vardı. | Open Subtitles | شيء ما قالته (تيريزا) كان لديه ندبة هنا |
Bir yara izi vardı. | Open Subtitles | رجل ذو ندبه |