| Rudy yemekteyken, dudağını bu sabah yaraladığını söylemişti. | Open Subtitles | "عند الغداء، قال (رودي) بأنّه آذى شفته ذلك الصباح" |
| Krusty Match Game P.M.'de kendi kendini yaraladığını itiraf etti. Krusty Papa'ya çelme taktı. | Open Subtitles | "(كرستي) ، يعترف أنه آذى نفسه في (ماتش غيم)" "كرستي) ، يعرقل البابا)" |
| Layton'un kendini kötü yaraladığını söylediğimde yüzü buruştu. | Open Subtitles | وجهه قد تغيّر حينما أخبرته بأنّ ليتون)، قد آذى نفسه بشدة) |
| Üzgünüm. Seni derinden yaraladığını biliyorum. | Open Subtitles | انا اسف يا بني اعلم انك متالم بشده |
| Üzgünüm. Seni derinden yaraladığını biliyorum. | Open Subtitles | انا اسف يا بني اعلم انك متالم بشده |
| İlkyardım görevlisi, kadının kelepçelerle yaraladığını düşünmüş... | Open Subtitles | اعتقد المسعف أنها آذت نفسها بالأصفاد، |
| Kendini nasıl yaraladığını bilen var mı? | Open Subtitles | -هل يعلم أي أحد كيف آذت نفسها؟ |