| Drewett'in cep telefonundan işe yarar bir şey çıktı mı? | Open Subtitles | أي شيء مفيد على هاتف " دريويت " الخلوي ؟ |
| Her neyse, federalleri kontrol ettim, ama işe yarar bir şey bilmiyorlar. | Open Subtitles | على أي حال, لقد تفقدت مع المباحث الفيدرالية لكنهم لم يعلموا أي شيء مفيد |
| Dr. Hunter'ın laboratuvarında işe yarar bir şey buldunuz mu? | Open Subtitles | العثور على أي شيء مفيد في مختبر الدكتور هنتر؟ |
| Belki de işe yarar bir şey öğrenirler. | Open Subtitles | ربّما يأتيان بشيءٍ مُفيد. |
| Zekisin, ama işe yarar bir şey söylemiyorsun. | Open Subtitles | اتدري وبالرغم انك رجل ذكي الا انك لا تتفوه... . بشئ مفيد ، اليس كذلك؟ |
| Benimle uğraşacağınıza işe yarar bir şey yapmalısınız. | Open Subtitles | فبدلاَ من الشجار معي ربما عليكم فعل شيء ذو أهمية |
| Bana işe yarar bir şey söyle. | Open Subtitles | أخبرني شيئاً مفيد |
| İşe yarar bir şey var mı bak. | Open Subtitles | انظر إذا كان هناك أي شيء مفيد بهم. |
| - Çek bir kutu. - İşe yarar bir şey geldi mi? | Open Subtitles | إسحب صندوق - هل وجدت أي شيء مفيد حتى الآن؟ |
| Hayır, burada işe yarar bir şey göremiyorum. | Open Subtitles | لا ، أترى ؟ أنا لا أرى أي شيء مفيد هنا |
| FBI işe yarar bir şey bulamamış. | Open Subtitles | مكتب الـ "أف بي آي" لم يجد أي شيء مفيد. |
| Henüz Lee'den işe yarar bir şey öğrenebildin mi? | Open Subtitles | هل عرفت أي شيء مفيد من (لي) حتى الان؟ |
| Bize işe yarar bir şey anlatacaksın, değil mi? | Open Subtitles | أنت ستقوم باخبارنا بشئ مفيد أليس كذلك؟ |
| Ama böyle bir kitaptan işinize yarar bir şey bulacağınızdan kuşkuluyum. | Open Subtitles | لكنني أشك أنك ستجد أى شيء ذو قيمة في كتاب مثل ذلك |
| İşe yarar bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء ذو فائدة؟ |
| İşe yarar bir şey bulursanız, düşünürüm. | Open Subtitles | لو وجدت شيئاً مفيد سوف أفكر |