Bu odada insanların hayal dahi edemeyeceği şeyler yaratıyorum. | Open Subtitles | في هذه الغرفة قُمت بخلق أشياء مكنت الناس من العيش في طرق لم يتخيلوها |
Şekil çizer gibi birinin suratını çizmektense gözlerimi onlara doğrultuyorum ve duyduğum notaları not alıyorum. Sonrasında ses portreleri yaratıyorum. | TED | فبدلاً من رسم وجه شخص ٍ ما، مثل رسم الشكل، فإني أوجه إليه العين الإلكترونية وأدوّن النغمات المختلفة التي أسمعها، وعندها أقوم بخلق صورٍ صوتية. |
Ben kendi gerçeğimi yaratıyorum Sam. Yalnızca Sen ve Ben ... bu gece. | Open Subtitles | أقوم بخلق الواقع الخاص بي فقط أنا وأنت يا (سام) |
Gerçekten sıradışı bişey yaratıyorum | Open Subtitles | أن يقم بخلق شيئاً مُذهلاً. |