İnan bana Clark, yardım etmek için burada değil. Alay etmek için burada. | Open Subtitles | صدقني يا كلارك إنه ليس هنا للمساعدة بل جاء ليشمت بنا |
Ben, Charlotte Cross'un bu kasabayı sorunlardan kurtarmaya yardım etmek için burada olduğuna eminim. | Open Subtitles | انا اعلم واشعر بان شارلوت كروس هنا للمساعدة في انقاذ هذه المدينة من الاضطرابات |
Bunun senin başına gelmesinden dolayı çok üzgünüm ve elimden geldiğince sana yardım etmek için burada olacağım. | Open Subtitles | انا آسف لما حدث لكي وأنا هنا لمساعدتك بكل الطرق الممكنة |
Ve sana yardım etmek için burada olacağım. Sana söz veriyorum. | Open Subtitles | و أنا أريد التواجد هنا لمساعدتك أعدك بذلك |
Aranızda her ne varsa işte Robert, sana söylüyorum o bize yardım etmek için burada değil. | Open Subtitles | , مهما ان كان بينكم انتم الاثنين . ساخبرك ياروبرت انها ليست هنا لمساعدتنا |
O bize yardım etmek için burada değil. | Open Subtitles | إنها ليست هنا لمساعدتنا إنها هنا لمساعدتي |
- Onu tanıyorum. - Bize yardım etmek için burada. | Open Subtitles | كنتُ أعرف هذا - إنه هنا ليساعدنا - |
Ben sergi açılışına yardım etmek için burada kaldım. | Open Subtitles | لقد بقيت هنا لأساعد في فتح المعرض |
Sorularınız olduğunu biliyorum ben de amaca yardım etmek için burada olmanızdan dolayı heyecanlıyım. | Open Subtitles | أعرف أن لديكِ أسئلة وأنا متحمس لأنكما هنا للمساعدة في القضية، |
Tüm bilmen gereken yardım etmek için burada olduğumuz. | Open Subtitles | كل ما تحتاج إلى معرفته هو أننا هنا للمساعدة |
Üstlerine çok gitme. Onlar yardım etmek için burada. | Open Subtitles | على رسلكَ، إنّهما هنا للمساعدة. |
Kundakçılık araştırmasına yardım etmek için burada. | Open Subtitles | إنه هنا للمساعدة في تحقيق الحرائق |
Bölgeyi mühürlemeye yardım etmek için burada kalacağım. | Open Subtitles | سأبقى هنا, للمساعدة بحماية المنطقة |
D'Haran birlikleri dönebilir, Mark ve ben de yardım etmek için burada olmayacağım. | Open Subtitles | قد يعود (الداهارانيون)، (مارك) ولن أكون هنا للمساعدة |
Sana yardım etmek için burada olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أنني هنا لمساعدتك. |
Sophie. Erkek kadın sana yardım etmek için burada. | Open Subtitles | لا تقلقى إنهم هنا لمساعدتك |
Bu insanlar sana yardım etmek için burada. | Open Subtitles | هؤلاء الناس هنا لمساعدتك |
Bunu anlamanın zor olacağını biliyorum ama bize yardım etmek için burada. | Open Subtitles | -أعلم أنّه سيصعب فهم هذا ولكنّه هنا لمساعدتنا |
Ama... kardeşimin yardım etmek için burada olduğuna sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأن أخي هنا لمساعدتي |
Bana yardım etmek için burada olduklarını söyle. | Open Subtitles | أخبرني أنّك هنا لمساعدتي. |
Keşke Cal bunu açıklamaya yardım etmek için burada olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو كان (كال) هنا ليساعدنا بتفسير هذا |
Ben sergi açılışına yardım etmek için burada kaldım. | Open Subtitles | ؟ لقد بقيت هنا لأساعد في فتح المعرض |