"yardım etmekle" - Traduction Turc en Arabe

    • بمساعدة
        
    • لن يساعده
        
    • بمساعدتها
        
    Ama gemimde isyan başlatmak için Başkan'a yardım etmekle meşguldün. Open Subtitles لكنك كنت منشغلاً جداً بمساعدة الرئيسة بالعصيان على متن سفينتى
    Korkularımızı ve fobilerimizi yenmek kendimize yardım etmekle ilgilidir. Open Subtitles نرمي خوفنا وهلعنا هو كل مايتعلق بمساعدة انفسنا
    Doktor olmanın insanlara yardım etmekle alakalı olduğunu sanırdım. Öyle zaten, Lucy. Open Subtitles اعتقدت أن مهنتي كطبيبة تختص بمساعدة الناس
    Son vakasında haklı olduğunu söylemenin ona yardım etmekle bir alakası yok. Open Subtitles إخباره أنه كان على حق في الحالة الأخيرة لن يساعده في شئ
    Son vakasında haklı olduğunu söylemenin ona yardım etmekle bir alakası yok. Open Subtitles إخباره أنه كان على حق في الحالة الأخيرة لن يساعده في شئ
    Artık bana hiç vakit ayırmıyor. Hep ona yardım etmekle meşgul. Open Subtitles لم يعد لديه وقت لي بعد الأن انه مشغول جدا بمساعدتها
    Ümit edelim, Obi-Wan'a yardım etmekle çok meşgul değillerdir. Open Subtitles دعنا نأمل انهم ليسوا مشغولين بمساعدة اوبي وان
    Bana göre daha çok insanlara yardım etmekle ilgili. Open Subtitles بالنسبة لي أحب أن أقول انها تتعلق بمساعدة الناس فحسب
    Beni, sahtekâr bir Çinli süper ajanın babamı kaçırmasına ...yardım etmekle suçlamana ne dersin? Open Subtitles ماذا عن، إتهامي بمساعدة عميل صيني مارق أن يخطتف والدي ؟
    Millete yardım etmekle meşgulken çocuğa nasıl zaman ayırsınlar? Open Subtitles من لديه وقت للاطفال بينما هو مشغول بمساعدة الناس في حياتهم؟
    Her yurttaş, güvenlik birimlerine yardım etmekle görevlidir. Open Subtitles كل مواطن ملزم بمساعدة الأجهزة الأمنية
    Şimdi, bana soracak olursan o maymunlara yardım etmekle bu kadar ilgilenmenin sebebi oradaki zenci kadınlar hoşuna gittiği için olmalı. Open Subtitles ممّا أدركته... السبب وراء رغبتك بمساعدة أولئك القرود... بالأرجح لوجود نساء عاريات هناك...
    Yapabilirsin ve yapacaksın çünkü Lily'ye yardım etmekle oldukça meşgul olacaksın. Open Subtitles بل يمكننك ، وستفعل ذلك. لأنك ستكون مشغول جداً بمساعدة (ليلي).
    Hayır, kendine yardım etmek istemeyen birine yardım etmekle zaman harcamam artık. Open Subtitles ? , انا فقط لن اضيع وقتي بمساعدة شخص ?
    - Bir arkadaşa yardım etmekle meşguller. Open Subtitles إنهم مشغولين بمساعدة صديق
    - Kendine yardım etmekle başla. Open Subtitles إبدأ بمساعدة نفسك
    Brick'e yardım etmekle alakalıydı. Open Subtitles كان يتعلق بمساعدة بريك .
    Avukat, savunduğu teröristlere yardım etmekle suçlanmıştı. Open Subtitles تلك القضية التي اتهمت فيها المحامية بمساعدتها للإرهابيين التي كانت تساعدهما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus