Bilmem ki, yardım etmeliyiz onu bir şehre götürmeliyiz ve umarım ki kimse, benim şartlı serbest bırakıldığımı anlamaz. | Open Subtitles | لا اعرف ، حبيبتي لكن علينا مساعدة هذه الفتاة نحضرها الى المدينة واتمنى الا يلاحظ أحدا انني خرقت العهد أمتلك دبابيس شعر |
Belki de ona yardım etmeliyiz. Kimin ne yaptığını anlatmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجدر بنا أن نساعده بإخباره بما فعل كل شخص |
- Öylece gidemezsiniz! Doğru söylüyor. Bay Tumnus'a yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | ـ لا يمكنكم الرحيل هكذا ـ انه محق، يجب أن نساعد تومنوس |
- Ama ben pijamalarımı giydim! - Biliyorum, ama ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | انا ارتدى البيجاما اعرف ، لكن علينا مساعدته |
Oraya gidip babama yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نذهب إلى هناك ونساعد أبي. |
Böyle duramam. Ona yardım etmeliyiz. Bunu tek başına başaramaz. | Open Subtitles | يجب ان نذهب لمساعدته لايمكنني طلب ان يقوم به لوحده |
-Sivilleri onlarla aynı hücreye atmak değil. -Ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | لا أن نحتجز مدني في زنزانة معه، يجب أن نساعدها |
Peter ve Edmund savaşa gittiler! - Onlara yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | ـ بيتر و إدموند ذهبا للحرب ـ يجب أن نساعدهم |
Onlara yardım etmeliyiz. Haydi. Kıpırda. | Open Subtitles | هيا علينا مساعدة هؤلاء الرجال هيا تحركوا تحركوا |
- Kolombiyalılara yardım etmeliyiz, kartellerin faaliyetlerini engelleme çabalarından dolayı. | Open Subtitles | أوافق بأن علينا مساعدة الكولومبيين في حربهم للقضاء على نشاطات كارتيلات الممنوعات ، لكن أفكاري مشوشة هنا |
Tehlikede olan bir çocuğa yardım etmeliyiz. Eğer dönebilirsek sana yardım ederiz. | Open Subtitles | إني اَسفٌ، ولكن علينا مساعدة ولدٌ في خطر سنعود إن استطعنا |
Peki, yani hâlâ o yaşıyorsa o zaman ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً , إن كان لا يزال داخل جسده فعلينا أن نساعده |
Ona yardım etmeliyiz. Biz etmezsek kim edecek? | Open Subtitles | يجب أن نساعده, لاننا ان لم نساعده, من غيرنا سيفعل؟ |
Böylece çekip gidemezsiniz. - Haklı, bay Tumnus'a yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | ـ لا يمكنكم الرحيل هكذا ـ انه محق، يجب أن نساعد تومنوس |
- Güzel. Dee'ye vergi teftişi olayında yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | يارجال نحن يجب أن نساعد دي في مشكلة الضرائب |
Hadi be. Bu bir tavus kuşuyla falan ilgisi yok. Ona yardım etmeliyiz Kenneth. | Open Subtitles | إنّها ليست قصّة طاووس فحسب علينا مساعدته |
- Evet, biliyorum ama bunu kademeli olarak yapmamız gerekiyor. İlk olarak ona babasını bulmasında yardım etmeliyiz. Nasıl yani? | Open Subtitles | أعلم، لكن علينا القيام بهذا على مراحل الآن علينا مساعدته بالعثور على والده |
Gidip bu insanlara yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج أن نذهب ونساعد هؤلاء الناس |
- Böyle bekleyemeyiz. Ona yardım etmeliyiz! | Open Subtitles | لا نستطيع الوقوف هكذا لا بد من نذهب لمساعدته |
Yapabileceğimiz bir şey olmalı. Ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | لابد من وجود شئ يمكننا فعله يجب أن نساعدها |
Evlerine dönebilmeleri için onlara yardım etmeliyiz, Michael. | Open Subtitles | نحن يجب أن نساعدهم ليصلوا إلى المنزل , مايكل |
Yetimhanedeyken oradaki çocuklarla zor zamanlar yaşadı ama yardım etmeliyiz diye düşündük, neticede hepsi çocuktu. | Open Subtitles | كانت أمورهم صعبة جداً في الميتم ولكننا فكرنا أنه يجب علينا المساعدة. إنهم مجرد أطفال في النهاية |
Hakkında konuşmayacağımız durumu göz önünde bulundurursak bence hepimiz aktörlere yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | بالنظر إلى الموقف والذي لن نخوض في غماره فإنه يجب علينا أن نساعد الممثلين أن يخوضوا غمار المسرحية |
Seni aradım çünkü ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | لقد اتصلت بك لأننا يجب أن نفعل شيئا لمساعدتها |
Bekle! Onu böyle bırakamayız. Jonathan, ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | مهلاً ، مهلاً لا يمكننا تركها هناك ، علينا مساعدتها |
- Bu insanlara yardım etmeliyiz. - Elbette etmeliyiz. | Open Subtitles | ـ يجب علينا مساعدة هؤلاء الرجال ـ بالطبع، يجب علينا مساعدتهم |
Lena'yı nereye götürdüğünü bulmalıyız ve ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | لدينا لمعرفة أين انه اتخذت لينا، ويساعدها. |
Aşağı inip o herife yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أنا نذهب ونساعده |