Ama ben bunu senin yaptığın gibi yargılamıyorum. Görüyor musun? | Open Subtitles | لكنّي لا أحكم عليها كما تفعل أنت , أرأيت ؟ |
Ben seni yargılamıyorum. Kendi yemeğini hazırlayabiliyorsa bence hiç sorun yok. | Open Subtitles | لا أحكم عليك, حتى لو كانت تسطيع الأكل وحدها, إنها لعبة عادلة |
Herkesi devamlı yargılamıyorum. | Open Subtitles | انا لا أحكم دائماً على الجميع. انا أحكم عليك دائماً. |
Hayır, yargılamıyorum. yargılamıyorum. | Open Subtitles | لا, انني لست احكم عليك انني لست احكم عليك |
Sizi yargılamıyorum, gerçekten. Sadece merak ettim. | Open Subtitles | حسنًا، أنا لا أنتقدك لكني حقًا أشعر بالفضول |
- Beni yargılamamalısın. - yargılamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعتقد انك يجب ان تحكمى على أنا لا أحكم عليكى |
Seni yargılamıyorum, çünkü senin bir yenilikçi olduğunu düşünüyorum, ama buna kesinlikle hazır değilim. | Open Subtitles | أنا لا أحكم عليك لأنني أظن أنك مبدع ولكن لست جاهزاً لذلك |
Bu durumu engellemeye çalışmamın yanlış olduğunu Sen yargılamıyorum,anne. | Open Subtitles | بأني مخطئة في مخطئة في محاولة تجاهل هذا أنا لا أحكم عليك يا أمي |
Seni yargılamıyorum. Sadece metodların konusunda biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أنا لا أحكم عليك, أنا قلق فقط بخصوص أسلوبك |
Senin tarzını daha önce hiç görmedim, fakat yargılamıyorum tabii. | Open Subtitles | أنا لم أرى أياً من أعمالك لكن لا أستطيع أن أحكم |
Sizi hiç yargılamıyorum. Sizi ya da başkasını yargılama hakkım yok. | Open Subtitles | أنا لا أحكم عليك، لا عليك ولا على أي رجل. |
Öğlen 3'de hem de, yanlış anlama yargılamıyorum. | Open Subtitles | في الساعة الثالثة بعد الظهيرة لكن، أنا لا أحكم |
Seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | إنظر يا رجل ، أنا لست أحكم ، أنا فقط أقول |
Seni yargılamıyorum ama, neden 9 yaşındaki köpeğini gezdiren kız, Lyndsey'in yatak odasından geçti? | Open Subtitles | انا لا احكم ولكن لماذا فتاة ذو 9 سنوات تسير كلبها |
yargılamıyorum kimseyi sadece diyorum ki belki de işe dönmeye hazır değildir. | Open Subtitles | أنا لن احكم على شخصيته هذا رايي لاأظن انه مستعد بعد للعوده الى العمل |
Bilmiyorum, belki bilmeye hakkı vardır ama seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | ربما لديه الحق في المعرفة لا أنتقدك |
Birçok vampir arkadaşın var yargılamıyorum fakat çocuklarımı düşünmem lazım. | Open Subtitles | أقصد ، أعلم انك صديقة مع الكثير من مصاصي ادامء ...وانا لا أنتقدك ، ولكن لدي أطفال لأخاف عليهم ، إتفقنا؟ |
yargılamıyorum. Yani bugün için. | Open Subtitles | لن أطلق أي أحكام حسنا , اليوم لن أفعل ذلك |
Ben seni yargılamıyorum. Yaptığın çok mu harika sanki? | Open Subtitles | أنا لم أحاكمك من قبل ما الخير الذي فعلته أنت؟ |
Artık yargılamıyorum. Sadece burada oturup, pahalı yengeç mücveri yiyorum. | Open Subtitles | لا أنتقد بعد الآن فقط أجلس وأتناول كعكات غاليه |
Seni yargılamıyorum, ben de aynı şeyi yapardım ama senden daha çok zevk alırdım. | Open Subtitles | حَسناً، كأني احاكمك. أنا كنت سأفعلَ نفس الشيء ما عدا إني كنت استمتع أكثر من هذا |
- Seni yargılamıyorum, soru soruyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحكمُ عليكِ وإنَّما أسالكِ أسئلة |
Sizin gey seksinizi yargılamıyorum dostum. İkinizden tatlı bir çift olur. | Open Subtitles | لست هنا لأحكم عليك بالشذوذ الجنسي ولكنكما ثنائي رائع |
Özür dilerim. Hazır olduğunda. Seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | آسفة ، متى كنت جاهزة أنا لا أحاسبك |
Francis'in davranışlarını yargılamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدر أي حُكم لاإخلاقي على أفعال فرانسيس |
Yanlış anlama. Seni yargılamıyorum. | Open Subtitles | لا تفهمني خطأً انا لا انتقدكه او انتقدك |
Bu saçmalık. Onu yargılamıyorum. | Open Subtitles | هذا هراء ، أنا لا أحاكمها. |
- yargılamıyorum, ona kendin garip dedin. | Open Subtitles | أنا لا أنتقده , أنتي قلتي عنه ذلك |
Seni yargılamıyorum. Sadece endişeliyim. | Open Subtitles | لست الحكم لكم ، أنا عصبي. |