Bu duyulmamış bir şey, hem yayıncı olarak bizler hem de yazar için. | TED | وهذا أمر لم يسمع به من قبل، وكلانا الناشر والكاتب. |
Tamam, pekala. Şu müthiş yayıncı arkadaşını unut. | Open Subtitles | أوكي حسنا إنسى الأمر برمته عن صديقك الناشر المشهور |
Bak, bilmeni istiyorum yayıncı hakkındaki davayla ilgili konuşmak istiyor. | Open Subtitles | أنّ الناشر ينوى التحدّث معك حول مقاضاتك الحالية |
İşte bu yüzden buradayım. Yeni bir yayıncı bulmasına yardım edeceğim. | Open Subtitles | لذلك جئت، لمساعدته في إيجاد ناشر جديد، سأفعل أي شيء له |
düşündüm de, belki Emma için yeni bir yayıncı bulmalıyız. | Open Subtitles | و كنت أتسائل إذا كنا نستطع إيجاد ناشر جديد لإيما |
yayıncı bile bulamayan bir beceriksizim. | Open Subtitles | وأنا فاشلة لا يمكنها أن تجعل ناشرة |
Bu kesif, taze havayı içine çek Bay yayıncı. | Open Subtitles | تنفس, تنفس ذلك الهواء الغنىّ النقى سيدى الناشر |
Bence, harika bir yayıncı ile buluşacağı için mutluydu. | Open Subtitles | اعتقد انها كانت سعيدة, قابلت الناشر العظيم. |
Buna ikna diyebilirsin. Yeni yayıncı hayran kaldı. | Open Subtitles | تستطيعي تسميته الإقناع الناشر الجديدسيكون متحمساً |
Ama yayıncı ya da başka kimse düne kadar o çizgi romanı açmamıştı. | Open Subtitles | لكن الناشر لم يفتح القصّة أبداً ولا أحد فعل حتى يوم أمس. |
Hayır, sizi aynı yayıncı keşfetti. | Open Subtitles | لا، أنا يعني أن كنت على حد سواء اكتشافها من قبل الناشر السابق الخاص بك. |
Şimdiyse, eskilerden bir yayıncı senin cümlelerini okumuş ve onlara aşık olmuş. | Open Subtitles | وفي هذه اللحظات، هناك ناشر قديم مُحاصر يقرا كلامتك ويقع في حبها |
Buna kesinlikle arkadaş sürüsüyle beraber yayıncı yayıncı dolaşması dahil değildi. | Open Subtitles | والتي تتضمن عدم التنقل من ناشر الى ناشر مع مجموعة من الاصدقاء |
Neden şu lanet kitabınızı bitirip, bir yayıncı bulmaya çalışmıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لم تنه كتابك وتحاول إيجاد ناشر ينشره؟ |
İşte bu yüzden Seattle'daki en iyi yayıncı sensin Sam. | Open Subtitles | لهذا يا سام أنت أفضل ناشر في سياتل. |
Artık çok ünlü, her yayıncı onunla çalışmak istiyor. | Open Subtitles | الآن هو مشهورُ جداً، كُلّ ناشر يُريدُه. |
Kitabımla çok ilgilenen bir yayıncı var. | Open Subtitles | هنالك ناشرة مهتمة بكتابي |
Şu yayıncı gördü bugün | Open Subtitles | رآها احد الناشرين و قال انها جيدة جداً |
yayıncı. | Open Subtitles | النّاشرة. |
3 yayıncı kitap için benimle irtibata geçti. | Open Subtitles | لدي ثلاث ناشرين يتفاوضون معي بشأن تأليف كتاب |
Yanlışlığı gösterilebilecek ama hikayeyi bilmiyor olsaydınız ve bizim nasıl hazırladığımızı bilmezdiniz sizi bir yayıncı olarak korkuturdu veya bir yönetici olarak. | Open Subtitles | ولكن إذا لم تعرف القصة ولا تعرف كيفية التحكم بالاخراج كانت من الممكن أن ترعبك كمذيع |
Londralı yayıncı. | Open Subtitles | لندن. الناشرون |
Derin Altı çıktıktan sonra yayıncı firmama Thom E. Gemcity'ye gönderilmiş tonlarca e-posta geldi. | Open Subtitles | بعد أصبح (ديب سيكس) متاحا للبيع، دار النشر تلقت طنّا من الرسائل الإلكترونية موجهة لـ(توم إي. جيمسيتي). |