Evet, Trent'e yazmıştık. Ama Trent, Evans'tı ve Evans da öldü? Ne? | Open Subtitles | نعم, نحن كتبنا لترينت, وترينت هو ايفانز, وايفانز قد مات, |
Evet ama özellikle bu seyirci için yazmıştık. | Open Subtitles | نعم، ولكننا كتبنا المشهد خصيصاً لهذا الجمهور. |
Doğru, bazı kuralları olduğu gerçek. Onlardan birkaç tane yazmıştık. | Open Subtitles | صحيح لديهم قواعدهم الخاصة لقد كتبنا بعضاً منها |
Valery'yle evlendiğimizde kendi yeminlerimizi yazmıştık. | Open Subtitles | عندما فاليري وتزوجت، كتبنا الوعود الخاصة بنا. |
Yazabileceğimiz kadar büyük yazmıştık. Bulabildiğimiz en büyük yazı tipi oydu. | Open Subtitles | كتبناها بأكبر ما يمكننا بكتيب التعليمات لقد كان أكبر خط لدينا |
Geçen hafta yazmıştık zaten. | Open Subtitles | كتبناه الأسبوع الماضي |
New York Times'da onun hakkında yazmıştık. | TED | كتبنا عنها في النيويورك تايمز. |
Ama ona birkaç hafta önce yazmıştık. | Open Subtitles | لكننا كتبنا إليها قبل بضعة أسابيع |
Ben ve DJ, bir manifesto yazmıştık. | Open Subtitles | وأنا ودي جي هنا كتبنا بيانا رسميا |
Karta zaten bir şeyler yazmıştık. Kartta yazıyor. | Open Subtitles | لقد كتبنا شيء ما في تلك البطاقة |
Noel Babaya yazmıştık. | Open Subtitles | كتبنا إلى سانتا كلوز، ترى |
Bu durum hakkında bir şeyler yazmıştık. | Open Subtitles | كتبنا شيئا بها لهذه المناسبة |
- Bir burs fonu yazmıştık. | Open Subtitles | -المنحة الدراسية التي كتبنا عنها |
- Dr. Cornel, size verilen mektupta hepsi açıklanıyor. - Bunu yazmıştık. | Open Subtitles | (كورنيل)، استلمتَ رسالة تشرح كلّ شيء، نحن كتبنا هذا |
Claire ve ben bunu, ona teklif ettiğim hafta sonunda yazmıştık. | Open Subtitles | أنا و(كلير) كتبنا هذا معًا يوم تقدمت لخطبتها. |
Tom ve ben o kodu beraber yazmıştık. | Open Subtitles | توم وانا كتبنا الكود سويتا |
Biz sana bir mektup yazmıştık. | Open Subtitles | لقد... لقد كتبنا خطاباً |
Evet, dün gece P.J. Mahoney's'in orada yazmıştık. | Open Subtitles | لقد كتبناها الليلة الماضية "في "بي جي ماهوني |
Aman Tanrım! Biz ne yazmıştık ki? | Open Subtitles | يا إلهي ذكّرني بما كتبناه |